11 Mayıs 2013 seçimlerini kazanan Nevaz Şerif son dönemde ülkesini düzlüğe çıkarmak için doğru adımlar atıyor. Önce Pakistan Taliban Hareketi ile dolaylı görüşmeleri başlattı ve sonra bu görüşmeler dolaysız hale geldi:
Mahmut Osmanoğlu
Pakistan uzun süredir zor zamanlar yaşıyor. Adeta bir istikrarsızlaştırma tufanı içerisinde yol alıyor. Her gün onlarca insan şiddet olaylarında hayatını kaybediyor.
11 Mayıs 2013 seçimlerini kazanan Nevaz Şerif son dönemde ülkesini düzlüğe çıkarmak için doğru adımlar atıyor. Önce Pakistan Taliban Hareketi ile dolaylı görüşmeleri başlattı ve sonra bu görüşmeler dolaysız hale geldi. Amerikan insansız uçakları 100 günden fazla bir süredir vurmuyor. Taliban kendi içerisinde çatışmalar yaşasa da hükümet güçleri ile çatışmalar durmuş bulunuyor. İki taraf arasında bir ateşkes sağlanmış durumda.
Nevaz Şerif Taliban’la barış sağlama yönünde adım atmakla kalmadı, Beluçistan’a da barış eli uzattı: Yurt içi ve dışında yabancılaştırılmış Beluç liderlerle görüşme kararı aldı. Bu kararı almasının hemen ardından ayrılıkçı Beluç gruplar biri Sibi şehrinde diğeri başkent İslamabad’ın göbeğinde iki saldırı düzenlediler ve ortalığı kana buladılar.
Saldırıların Başbakan Nevaz Şerif’in Beluçistanlı liderlerle diyalog başlatması sonrasına denk gelmesi oldukça manidardır. Anlaşılan bağımsız bir Beluçistan mücadelesi veren ayrılıkçı gruplar ve onların destekçileri hem Pakistan Hükümeti ve hem de siyasi sürece girmek isteyen Beluç liderle gözdağı veriyorlar.
Daha önceden uluslar arasımedyaya fazla düşmeyen Beluçistan ile ilgili sanırız bundan sonra daha fazla haberler duyacağız. Ayrılıkçı Beluçlar Pakistan’ın birlik ve beraberliği için de büyük bir tehdit oluşturuyorlar. Nevaz Şerif ülkenin istikrarını sağlama yolunda doğru adımlar atıyor olmakla birlikte ülkede istikrar istemeyen iç ve dış oyuncuların üzerinde oynayabileceği Pakistan’ın oldukça fazla yumuşak karnı var.
Pakistan Federasyonunu oluşturan dört eyaletten üçünde büyük karışıklıklar var: Yeni adıyla Hayber Pahtunhah eyaleti Afganistan’a sınır ve sınır boyları El Kaide dâhil birçok silahlı grubu içerisinde barındırıyor.
Beluçistan da, Afganistan’a sınır ve ülkenin yüzölçüm olarak en büyüğü ama en az nüfusa sahip eyaletidir. Büyük oranda çöllük bir araziye sahip ve kontrolü zor bir coğrafyadır. Kontrolün zor olması silahlı faaliyetleri ve özellikle de uyuşturucu trafiğine uygun bir zemin oluşturuyor.
İran’la da sınır olan Beluçistan’da faaliyet gösteren İranlı Sünni silahlı Beluç hareketlerinin İran’a karşı düzenlediği eylemler de Pakistan’ın başını ağrıtıyor. İran – Pakistan ilişkileri geriliyor.
Ülkenin ticaret merkezi mega şehir Karaçi’nin de yer aldığı Sind eyaleti de on yıllardır çözülemeyen sorunlar taşıyor. Özellikle 24 milyona yakın nüfus barındıran Karaçi şehrinde mezhepler arası, mezhep içi, etnik bazlı ve ideolojik çok çeşitli çatışma potansiyeli vardır. Bu şehir çeşitli sebeplerle neredeyse kanın hiç durmadığı bir şehirdir.
Pakistan’ın Hindistan’la Keşmir sorunu, sınır aşan sular sorunu, Afganistan’la Taliban, Durand hattı sorunu vardır. Halen milyonlarca Afganlı sığınmacı Pakistan’da yaşamaktadır.
Pakistan dünyanın en büyük afyon üreticisi olan Afganistan’dan Türkiye ve Avrupa’ya uyuşturucu trafiğinin geçiş noktası üzerindedir.
Ülke genelinde mezhepiçi (Hanefi Mezhebi içinde Brelvi ve Diyobendi ekolleri) mezhepler arası (Sünni, Şii ve Selefi) dinler arası (Müslüman, Hıristiyan, Hindu ve Sih) etnik bazlı (Muhacir ve Patan) gibi zaman zaman kanlı çatışmalara dönüşen sorunları vardır.
Dolayısıyla Pakistan’ın yumuşak karnı oldukça fazladır ve sorunları çözmeye çalıştıkça bu yumuşak karınlara yönelik hamlelere şahit olacağız. Pakistan’da gerçekleşen son kanlı saldırıları da bu yönde değerlendirmek gerekiyor.
Courtesy: World Bulletin
No comments:
Post a Comment