Türkiye Cumhuriyeti Zafer Bayramı Dolayısıyla Mesaj 30 Ağustos 2019 - Message on the occasion of Victory Day of Republic of Turkey -

Pakistan Hükümeti ve halkı Türkiye’nin kardeş insanları ve hükümeti için Zafer Günü dolayısıyla sarsılmaz dayanışma ve kararlı destek hislerini ifade etmek ister. 

Bu gün tüm zorluklara karşı Türk milletinin kararlılığı ve dayanıklılığının yanı sıra bağımsızlığını ve özgürlüğünü korumak için gösterdiği kararlılığı simgelemektedir.  Türk milletinin sömürgeci ve emperyalist güçlere karşı verdiği onurlu bağımsızlık mücadelesi dünya üzerindeki milyonlarca kişiye esin kaynağı olmuştur ve bugün de böyle olmaya devam etmektedir.  

Türkiye ve Pakistan benzeri olmayan ve zamanla test edilmiş tarihi bir ilişkinin keyfini çıkarmaktadır.  Bu önemli günde, Pakistan hükümeti ve halkı Türkiye halkı ve hükümetiyle kurduğu ölümsüz kardeşlik bağlarını yeniden teyit eder ve barış ve refah dolu bir gelecek için birlikte durma kararlılıklarını yeniden belirtir.    


30 Ağustos 2019 
Ankara 

***********************************

The Government and the people of Pakistan would like to express their abiding solidarity and unwavering support for the brotherly people and the Government of Turkey on the occasion of the Victory Day. 

This day symbolizes the bravery, perseverance and resilience of the Turkish nation in the face of all odds, as well as its firm resolve to uphold its independence and freedom. The glorious struggle for independence of the Turkish nation against the forces of colonialism and imperialism, became a source of inspirations for millions across the world, and continues to remain so to this day. 

Turkey and Pakistan enjoy a historic relationship that is without parallel and which has withstood the test of times. On this auspicious occasion, the Government and the people of Pakistan reaffirm their eternal bonds of brotherhood with the people and the Government of Turkey and reiterate their resolve to continue to stand together for a peaceful and prosperous future.  

30 August 2019, Ankara 

Pakistan Foreign Minister's Telephone Conversation with Foreign Minister of Turkey

Pakistan Foreign Minister Qureshi called Turkish Foreign Minister Mevlut Cavusoglu today and apprised him of the latest situation in the Indian Occupied Jammu and Kashmir, arising out of India’s illegal and unilateral actions of 5 August 2019. 

Among other things, the Foreign Minister stressed that the Indian actions were in violation of UNSC Resolutions and international law and posed a serious threat to peace and security. 

The Foreign Minister underlined, in particular, the gravity of the human rights situation owing to the inhuman lockdown of millions of Kashmiris for over three weeks now. The Foreign Minister underscored that the situation warranted immediate actions including complete lifting of the curfew, removal of restrictions on movement, peaceful assembly and release of political prisoners. 

The Foreign Minister thanked the Turkish Foreign Minister for Turkey’s steadfast support to Pakistan on all issues and particularly its principled position on the Jammu and Kashmir dispute. The Foreign Minister also conveyed deep appreciation for President Recep Tayyip Erodogan’s strong support for the Kashmir cause expressed at every juncture. 

The Turkish Foreign Minister reaffirmed Turkey’s abiding support for Pakistan and the people of occupied Jammu & Kashmir. He added that Turkey will continue to be in solidarity with the Kashmiri people for the realization of their rights. The two Ministers also reaffirmed the exceptional quality of Pakistan-Turkey relations based on complete mutual trust and support on each other’s national causes. 

Islamabad 
26 August 2019

Türkiye’nin Keşmir için güçlü desteği 15 Ağustos’un ‘Kara Gün’ olarak anıldığı mum yakma töreninde yeniden teyit edildi

ANKARA, 15 Ağustos 2019: Hindistan tarafından Keşmir’in özel statüsünün yasadışı ve tek taraflı olarak kaldırılmasının ardından, güvenlik güçlerinin Hint İşgalindeki Keşmir’de son zamanlarda başlattığı zulüm ve baskı dalgasını lanetleyerek Türkiye’nin Keşmir’in haklı davasına verdiği geleneksel destek güçlü bir şekilde yeniden teyit edilmiştir. Pakistan Büyükelçiliği tarafından Ankara’da Perşembe günü düzenlenen bir mum yakma törenine katılan çok sayıda Türk Türkiye’nin bu konudaki sağlam bağlılığını yeniden teyit etti.  

Bu olaydaki konuşmasında, Pakistan’ın Türkiye Büyükelçisi Sayın M. Syrus Sajjad Qazi Hindistan’ın ilgili tüm BM Güvenlik Konseyi Kararlarını ve ikili anlaşmaları hiçe sayan son yasadışı kararlarının şafağında, Hindistan Keşmir’i kapattıktan sonra Keşmir halkının çektiği bilinmeyen acıların altını çizdi.  Kendisi Keşmirlilerin vazgeçilmez kendi kaderlerini belirleme haklarını talep ettikleri için cezalandırıldıklarını söyledi.  Hindistan şimdi 70 yıldan fazla işgalci olduktan sonra bu son adımlarla bir sömürgeci olmuştur diye ekledi.  

Büyükelçi Syrus Qazi uluslararası topluluğa Hint İşgalindeki Keşmir’de Müslümanlar üzerinde devam eden etnik temizliğe karşı sessiz kalmama çağrısında bulundu.  Büyükelçi başka bir Serebrenica olarak nitelendirdiği şu andaki durumu düzeltmek için yardımcı olacak adımları atmanın yanı sıra, uluslararası topluluğun Hindistan’a yasadışı adımlarını geri alması ve Keşmir halkının isteklerine göre Keşmir meselesine adil, barışçıl ve kalıcı bir çözüm bulmak için gerekli rolü oynayacağı yönündeki umutlarını ifade etti.  Büyükelçi Qazi Keşmir davası için Türkiye halkı ve hükümetinin sarsılmaz destekleri için en derinden şükranlarını ifade etti.  

Olay katılımcıların mum yakması, Keşmirli şehitleri anması ve Hint İşgalindeki Keşmir halkıyla güçlü dayanışmada bulunulmasıyla sona erdi.  

Bundan önce, Ankara’daki Pakistan Evi’nde Keşmirli şehitler ve Hint işgal güçleriyle savaşan silahsız Keşmirliler için Kuran okundu.  

Turkey’s strong support for Kashmir reaffirmed at vigil observing 15th August as ‘Black Day’

ANKARA, 15August 2019: While condemning the recent spate of violence and oppression unleashed by the security forces in the Indian Occupied Kashmir after the illegal and unilateral revocation of special status of Kashmir by India, Turkey’s traditional support for the just cause of Kashmir has been strongly reaffirmed. A large number of Turks at a vigil organized by the Embassy of Pakistan in Ankara on Thursday reiterated Turkey’s abiding commitment in this regard. The event was part of ‘Black Day’ commemorations to protest against recent illegal decisions by India in the Occupied Kashmir and to express solidarity with the Kashmiri people.

In his remarks on the occasion, Pakistan’s Ambassador to Turkey Mr. M. Syrus Sajjad Qazi highlighted the untold sufferings of the Kashmiri people after India locked down Kashmir in the wake of its recent illegal decisions which defys all relevant UN Security Council Resolutions and bilateral agreements. He said that the Kashmiris were being punished for demanding their inalienable right to self-determination. From being occupier in Kashmir for over seven decades, India has now become a colonizer with its recent steps, he added. 
Ambassador Syrus Qazi urged the international community not to remain silent on the ongoing ethnic cleansing of Muslims in the Indian Occupied Kashmir. Along with taking steps to help address the current situation which the Ambassador termed as another Srebrenica in the making, he expressed the hope that the world community should pressurize India to reverse its illegal steps as well as play its rightful role in promoting a just, peaceful and durable solution of the Kashmir dispute in accordance with the wishes of the Kashmiri people. Ambassador Qazi also expressed sincere gratitude for the unflinching support of the people and Government of Turkey for the cause of Kashmir.
The event concluded with the lighting of candles by all the participants, commemorating the Kashmiri martyrs and pledging strong solidarity with the people of Indian Occupied Kashmir.

Earlier, Quran Khawani was held at Pakistan House Ankara for the Kashmiri martyrs and for those unarmed Kashmiris who are fighting the Indian occupation forces.

Pakistan Bağımsızlık Günü Ankara’da kutlandı

ANKARA, 14 Ağustos 2019:  Pakistan’ın 73. Bağımsızlık Günü bugün Ankara’da geleneksel bir coşkuyla kutlandı.  Pakistan Büyükelçisi M. Syrus Sajjad Qazi Pakistan bayrağını milli marş eşliğinde Pakistan topluluğunun, öğrencilerin, Büyükelçilik memurlarının ve ailelerinin önünde göndere çekti.  

Pakistan Cumhurbaşkanının ve Başbakanının özel mesajları bu olayda okundu. Pakistan liderleri ayrı ayrı verdikleri mesajlarında Pakistan’ın kurucu atalarının yaptıkları fedakarlıklara derinden şükranlarını sundu.  Kendileri Pakistan’ı Kaid-i Azam Muhammed Ali Cinnah ve Allame Muhammed İkbal’in vizyonlarına uygun olarak dönüştüreceklerini söylediler.  Pakistanlı liderler ayrıca Hintlilerce Hint İşgalindeki Keşmir’deki en kötü baskılar ve acımasız devlet terörü için endişelerini belirttiler. Pakistan liderleri onların kendi kaderlerini belirleme mücadeleri için Pakistan’ın siyasi, moral ve diplomatik desteklerini garanti ettiler.  


Büyükelçi Syrus Qazi konuşmasında bugün Pakistan’ın Bağımsızlık Gününün yanı sıra son yetmiş yıldır kendi kaderlerini belirleme hakları için savaşan Keşmirli kardeşlerimizin Dayanışma Günü’nü kutladığımızı söyledi.  On dört Ağustos Alt kıtanın tarihinde önemli bir tarihtir çünkü 1947 yılında bugün bağımsız bir Pakistan hayali gerçekleşmiştir. Büyükelçi Qazi 15 Ağustos’un Hindistan işgalindeki Keşmir’in baskı altındaki halkıyla dayanışma göstermek için “Kara Gün” olarak kutlanacağını söyledi.  Kendisi tüm Pakistan topluluğu üyelerini ve Türkiye halkını Ankara’daki Pakistan Büyükelçiliğinde 15 Ağustos’ta saat 18:00’da düzenlenecek olan Kuran Tilavetine ve ardından mum yakma törenine davet etti.   

Ankara’daki Pakistan Büyükelçiliği Okulu (PEISG) öğrencileri milli şarkılardan oluşan özel bir gösteri sundu.  Sonrasında, Pakistanlı çocuklarca çevrelenmiş olan Büyükelçi Syrus Qazi Bağımsızlık Günü pastasını kesti.  

Dahası, Ankara’nın simge anıtlarından biri, en yüksek kulesi ve en iyi ışıklandırılmış binası olan “Atakule” 13, 14 ve 15 Ağustos geceleri Pakistan-Türkiye dayanışma mesajlarıyla aydınlatılacaktır.  Atakule tam karşısında Kaid-i Azam Muhammed Ali Cinnah’ın anıtının bulunduğu Cinnah Caddesi üzerindedir.  

Bunun yanı sıra, Pakistan Cumhurbaşkanı Pakistan-Türkiye bağlarını geliştirdikleri için Sayın Ali Şahin ve Sayın Muhammed Balta’ya Pakistan’ın prestijli sivil ödülü “Sitara-i-Quaid-i-Azam” takdim etti.  Bunların her ikisi de Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesidir.  Benzer şekilde, Pakistan Cumhurbaşkanı aynı zamanda Dr. Selami Kılıç’a Pakistan’a yaptığı hizmetlerden ötürü Sitar-i-Imtiaz madalyası verdi. 

73rd Independence Day of Pakistan celebrated in Ankara

ANKARA, 14 August 2019:  The 73nd Independence Day of Pakistan was celebrated today in Ankara with traditional fervor. Ambassador of Pakistan, M. Syrus Sajjad Qazi, hoisted the national flag on the tune of national anthem in the presence of the Pakistani community, students, and Embassy officials and their families.

The special messages of the President and Prime Minister of Pakistan were read out on the occasion. Pakistani leadership in their separate messages paid glowing tributes to the sacrifices of Pakistan’s forefathers. They vowed to transform Pakistan in accordance with the vision of Quaid-e-Azam Muhammad Ali Jinnah and Allama Muhammad Iqbal. Pakistani leadership also expressed deep concern at the worst kind of oppression and ruthless state terrorism perpetrated by Indian in the Indian Occupied Kashmir. Pakistani leadership reassured Pakistan’s political, moral and diplomatic struggle for self-determination.

Ambassador Syrus Qazi in his remarks said that today we are commemorating Pakistan’s Independence Day as well as Solidarity Day with our Kashmiri brothers who are fighting for their right to self-determination for the last seven decades. Fourteenth August is an important date in the history of the Sub-continent, as on this day in 1947, the dream of an independent Pakistan became a reality.  Ambassador Qazi informed that 15thAugust would be commemorated as “Black Day” to show solidarity with the oppressed people of Indian Occupied Kashmir. He invited all members of Pakistan community as well as the people of Turkey for Quran Khawani which will be held at Pakistan Embassy Ankara on 15thAugust at 1800 hours to be followed by a candle light vigil. 


The Students of Pakistan Embassy School (PEISG) in Ankara presented a special performance composed of milli songs. Afterwards, flanked by Pakistani children, Ambassador Syrus Qazi cut the Independence Day cake.

Moreover, “Atakule,” one of Ankara’s landmarks, its tallest tower, and its best lit building, is carrying messages of Pakistan-Turkey solidarity during 13, 14 and 15 August nights. Atakule is situated on Jinnah Road that also has Quaid-e-Azam Muhammad Ali Jinnah’s monument right opposite to it.

Meanwhile, the President of Pakistan has conferred Pakistan’s prestigious civil award “Sitara-i-Quaid-i-Azam” upon Mr. Ali Sahin and Mr. Muhammed Balta for promotion of Pakistan-Turkey ties. Both are members of the Turkish Grand National Assembly. Similarly, President of Pakistan also conferred Sitar-i-Imiaz upon Dr. Selami Kılıç for his services to Pakistan. 

For more photographs please click shorturl.at/abpEI

Pakistan Milli Meclisi Başkanı Türk mevkidaşına telefon etti

ANKARA, 9 Ağustos 2019: Pakistan Milli Meclisi Başkanı Asad Qaiser bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Mustafa Şentop'a telefon etti.

Sayın Asad Qaiser kendisini Hindistan Hükümeti tarafından Hint Anayasasının 370 ve 35-A maddelerini tek taraflı olarak kaldırmasından kaynaklanan durum hakkında bilgilendirdi.  Meclis Başkanı Hint İşgalindeki Cammu ve Keşmir'in (IOK) ezilen halkına karşı tarihi bir sahtekarlıkla sonuçlanmış olan her iki maddenin geri çekilmesine karşı kendisini desteklediğini söyledi.

Meclis Başkanı Asad Qaisar Türk mevkidaşını 6 ve 7 Ağustos 2019'da düzenlenen Pakistan Parlamentosu Birleşik Oturumu ve orada oybirliğiyle geçirilen karar hakkında bilgilendirdi kendilerinden insanlığa karşı işlenen böyle hain suçlara karşı seslerini yükseltmelerini ve kendilerine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararlarıyla verilen kendi kaderlerini belirleme haklarını gerçekleştirirken Cammu ve Keşmir Eyaletinin masum halkına yardım etmelerinş rica etti.

Dahası Meclis Başkanı Asad Qaiser  bu hain suçun yanı sıra, tüm plebisit taraftarı Keşmirli liderlerin ve eski IOK Başbakanlarının hapse atıldığını söyledi.  Meclis Başkanı tüm İşgal Edilmiş Keşmir Vadisinin şafaktan gün batımına kadar sokağa çıkma yasağıyla, internet hizmetlerinin askıya alınmasıyla ve diğer tüm iletişim yollarının kesilmesiyle kuşatma altında olduğunu söyledi.

Kendisi böylesine berbat eylemlerin bölgede zaten berbat olan durumu daha da beterleştirdiğini söyledi.  Dahası, Hindistan güçlerince Pakistan'daki Keşmir tarafındaki sivil ve askeri hedeflerin yoğun şekilde bombalanmasıyla Kontrol Hattı her gün provoke edilmektedir.  Kendisi Hint silahlı güçlerinin masum sivillere karşı misket bombası kullandığını ve geçen hafta boyunca Kontrol Hattının kenarında yaşayan erkekleri, kadınları ve çocukları öldürdüğünü ve yaraladığını söyledi.

Türk Meclis Başkanı Hint İşgalindeki Keşmir'deki durumu yakından izlediğini söyledi.  Mustafa Şentop "Türkiye halkı, Türk Parlamentosu üyeleri ve hepsinden öte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisi Keşmir'deki meseleden endişe duymaktadır" dedi.  Kendisi Türkiye'nin Pakistan'a ve Hint İşgalindeki Keşmir'in ezilen halkına sağlam desteğini garanti etti.  Başkan Şentop Pakistan'ın Cammu ve Keşmir meselesindeki prensipli duruşunu destekleyen OIC'nin Keşmir hakkındaki son açıklamalarını memnuniyetle karşıladı.

Speaker National Assembly of Pakistan telephoned to Turkish Counterpart

ANKARA, 9 August 2019: Speaker National Assembly of Pakistan Mr. Asad Qaiser telephoned the Speaker of the Turkish Great National Assembly Mr. Mustafa Şentop today. 

Mr. Asad Qaiser briefed him about the situation arising out of the unilateral scrap of Articles 370 and 35-A of Indian Constitution by the Government of India. The Speaker apprised him that withdrawal of both the Articles that had resulted in a historic fraud, committed against the beleaguered people of the Indian Occupied State of Jammu and Kashmir (IOK) by the Indian Government. 

Speaker Asad Qaisar apprised the Turkish dignitary about the Joint Session of the Pakistan Parliament held on 6th and 7th August, 2019 and Unanimous Resolution adopted therein and requested them to raise voice against such heinous crimes against humanity and help the innocent people of the State of Jammu and Kashmir in achieving their due right to self-determination, as pledged to them by the United Nations Security Council Resolutions. 

Speaker Asad Qaiser further apprised that apart from this heinous crime, the entire pro-plebiscite Kashmiri leadership and former Chief Ministers of IOK have been put under arrest. The Speaker said that the entire Occupied Kashmir Valley has virtually been put under siege with a dawn-to-dusk curfew, suspension of Internet services and a complete blockade of any other means of communication. 

He said that such desperate actions have further aggravated an already grave situation in the region. Moreover, there are daily unprovoked violations of the Line of Control with massive shelling from the Indian forces on civilian and military targets on the Pakistan’s side of Kashmir. He said that the Indian armed forces used cluster bombs against innocent civilians, killing and injuring men, women and children living along-side the Line of Control during last week.

The Turkish Speaker said he is closely observing the situation in the Indian Occupied Kashmir. “The people of Turkey, members of the Turkish Parliament, and above all, President Erdogan himself are concerned at the situation in Kashmir,” said Mr. Mustafa Şentop. He reassured Turkey’s steadfast support to the people of Pakistan and the oppressed people of Indian Occupied Kashmir. Speaker Şentop welcomed recent OIC statements about the situation of Kashmir that supports Pakistan’s principled stance on the Jammu and Kashmir issue. 

Keşmir’de oyun bitmiyor - Mustafa Kaya - Milli Gazete

Filistin sorunu ile yaşıt olan Keşmir yine dünya gündemine oturmuş durumda. Geçtiğimiz gün Pakistan tarafından yapılan açıklamada, Hint ordusunun misket bombaları kullanarak biri 4 yaşında çocuk olmak üzere iki kişinin ölümüne, 11 kişinin de yaralanmasına sebep olan bir saldırı gerçekleştirdiği ifade edildi. Başbakan İmran Han da, “Hindistan’ın masum sivillere saldırmasının, misket bombası kullanmasının Cenevre Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu, bunun uluslararası insan haklarının ihlali anlamına geldiğini ve BM’nin yaşananları not etmesi gerektiğini” vurguladı.
Bütün bu yaşananların, bundan önce olanlardan farklı yönleri var. Hindistan zaman zaman ortaya çıkan çatışma ve tansiyondaki artışın dışında bu sefer farklı adımlar atıyor. Artık olay Hindistan Başbakanı Modi acaba ne yapmaya çalışıyor gibi tahmin yürütmelerin de ötesine geçmiş durumda. Sanki her şey açıktan özellikle yapılıyor. Mesela Hindistan Keşmir’e 10 bin paramilis, 25 bin yeni asker gönderme kararı aldı. Eski Başbakanlar Ömer Abdullah ve Mehbooba Mufti ev hapsine alındı ve sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Aslında Ömer Abdullah Hindistan’ı çok da rahatsız eden bir başbakan değildi. Bağımsızlık taleplerine destek vermiyordu ve daha fazla özerklik olması gerektiğini savunuyordu. Dedesi ise “Keşmir Kaplanı” olarak bilinen 20 yıl hapis yatmış Şeyh Abdullah’tı. Yani düşünün o bile şu anda ev hapsine alındı. Sayıları 300 bini bulan turistlere ve hacılara bölgeyi terk etmeleri söylendi. Bölgeyle iletişim kurmak zorlaştırıldı. İnternet ve telefon bağlantıları kesildi. Bunların da dışında Hindistan parlamentosu Keşmir’in özel statüsünün değiştirilmesi teklifini kabul etti. Keşmir’in özerkliğini tanımlayan 370 numaralı kanunun iptal edildiği açıklandı. Bütün bunlar Yakın Doğu’nun yakın gelecekte tam bir ateş hattına dönüşme potansiyeli taşıdığının işaretleri. Pakistan ise Hindistan’ın attığı bu adımları savaş sebebi sayacağını duyurdu. Bu arada bir başka ilginç açıklama ise Keşmir Hürriyet Partisi’nin Genel Başkanı Sayed Ali Gilani’den geldi. Gilani sosyal medya hesabı Twitter’dan yaptığı açıklamada, yeryüzünde yaşayan bütün Müslümanlara çağrıda bulundu ve Hindistan’ın insanlık tarihinde görülmemiş bir soykırıma hazırlandığını iddia etti.

Peki, Keşmir neden durulmuyor, tansiyon sürekli neden yükseliyor?

Çünkü popülizm dünyada son hızla artıyor. Trump, Johnson, Avrupa sağının etkinliğini artırması, Brezilya’da seçimleri aşırı sağcıların kazanması derken işbaşına gelen popülist liderler hissedilir derecede öne çıkıyor. Akıl, mantık, öngörü ve bölgesel - küresel gerçeklikler çerçevesinde şekillenmesi gereken diplomatik yaklaşımlar her geçen gün ortadan kalkıyor. Hindistan da aslında bu popülizm rüzgârına esir olmuş durumda. Nüfusunun yüzde 80-90’ı Müslüman olan Keşmir topraklarındaki varlığını kalıcı hale getirmek için oldubittiler üzerine kendince stratejiler kuruyor. BM’nin Keşmir’in geleceğinin halk oylaması ile belirlenmesi yönündeki kararlarını hiçe sayıyor. Görmezden geliyor. Yok hükmünde kabul ediyor. Yanlış yapıyor. Sonuçta kendisinin süreçten kazançlı çıkması bir tarafa bölgenin kayıplarının artacağı tehlikeli bir oyun oynuyor. Hatırlanacağı gibi 1959’daki Pakistan ve Hindistan arasındaki savaştan Çin yararlanmış, Keşmir’in bir bölümünü ele geçirmiş ve işgal etmişti. Şimdi bu gelişmelerin sonunda da, bir savaş riski ortaya çıkarsa bu sefer farklı aktörler bölgenin kaderini tayin noktasında öne çıkacaklar. Afganistan’daki istikrarsızlık bölgenin tamamına yayılacak. Bölge ABD’nin, Çin ile bilek güreşine tutuştuğu bir alana çevrilecek. Rusya işin içine dâhil olacak. AB kendine pay çıkaracak. Vesayet savaşları yürütülecek. Bu durumda aklıselim sahibi herkesin, derin nefes alıp şöyle bir adım geri çekilmesi şart. Hindistan’ın şovenist politikalardan vazgeçmesi herkesin faydasına. Keşmir’in, sadece Keşmir’den ibaret olmadığını ve birçok taşı yerinden oynatacağını anlamak için illa da dünyanın ateşe verilmesi mi gerekiyor?

Pakistan Başbakanı Türkiye Cumhurbaşkanını telefonla aradı

Pakistan Başbakanı İmran Han, Hint İşgalindeki Keşmir'de meydana gelen son gelişmeler hakkında dünya liderlerine ulaşma çabalarının bir parçası olarak bugün (5 Ağustos 2019) Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı aradı.   
Başbakan Hint İşgalindeki Keşmir'in özel durumunu değiştirmek için Hindistan'ın yasadışı eylemlerinin bölgesel barış ve güvenlik üzerinde ciddi etkileri olacağını söyledi.   
Kendisi bir kez daha teyit etti ki, Pakistan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarında belirtildiği gibi Keşmirlilerin kendi kaderlerini belirleme hakları için verdikleri haklı davaya diplomatik, moral ve siyasi desteklerini vermeye devam edecektir.  
Cumhurbaşkanı Erdoğan Hindistan İşgalindeki Keşmir'deki gelişen durum hakkındaki endişelerini paylaştı ve bu bakımdan Türkiye'nin acil destek vereceği güvencesinde bulundu.

Telephone Call to the President of Turkey by the Prime Minister of Pakistan

Prime Minister of Pakistan Imran Khan, as part of outreach to world leaders on the recent developments in Indian Occupied Kashmir, called Turkish President Recep Tayyip Erdogan today (5 August 2019).
The Prime Minister said that India’s illegal actions to modify the special status of the Indian Occupied Kashmir would have serious implications for the regional peace and security.
He reiterated that Pakistan would continue its diplomatic, moral and political support to the just cause of Kashmiri struggle for their right to self-determination, as enshrined in the United Nations Security Council resolutions.
President Erdogan shared the concerns on the developing situation in the Indian Occupied Kashmir and assured of Turkey’s steadfast support in this regard.