Pakistan: Her zaman dost…İsmail Kapan, Turkiye

Başbakan Erdoğan ve beraberindeki heyet, gecenin saat 03’ünde Pakistan’ın Pencab Eyaleti başşehri Lahor’da, 19 pare top atışı ve havai fişeklerle karşılandı… Her zaman hakiki dost ve kardeş ülke olduğunu ortaya koyan Pakistan ile ilişiklerimiz, yetkililer tarafından “mükemmel” olarak nitelendiriliyor. Türkiye’nin kurtuluş mücadelesi sırasında, henüz İngiliz sömürgesi altında olan Hint Müslümanları, büyük fedakârlıklarla altın ve para toplayıp, istiklal mücadelemiz için destek oldular... 1947’de bağımsızlığına kavuşan Pakistan ile kuruluş günlerinden bu tarafa, hep yakın ilişkiler içinde olduk. Uluslararası arenada iki ülke daima iş birliği ve dayanışma içinde oldu.
Pakistan’ın toprak genişliği Türkiye kadar: 796 bin Km2. Nüfusu ise bizim iki buçuk mislimiz. (2013 Temmuz sayımına göre, 185 milyon). Ülke bu kalabalık nüfusu ile hayli yoğun ekonomik ve siyasi problemlerle boğuşuyor. 1979 yılında Sovyetler Birliği’nin Afganistan işgali ile birlikte buraya göç eden milyonlarca mülteci ve daha sonra devam eden terör destabilizasyon eylemleri, Pakistan’a çok zarar verdi. Öte yandan, kuruluş safhasındaki ideal ve hedeflere de çeşitli sebeplerle ulaşamadı. 65 yıllık tarihinde, Pakistan yalnızca 20 yıl seçilmiş demokratik hükümetlerle yönetildi. Yani bağımsızlık tarihinin üçte ikisi darbe ve olağanüstü dönemlerle geçti!.. Bir taraftan, özellikle Keşmir meselesinden ötürü Hindistan ile yaşanan yıkıcı savaşlar, 1971’de Bangladeş’in ayrılması ve içerideki siyasi mücadele, ülkenin kalkınmasına büyük sekte vurdu.
Daha 1950’lerin başında Başbakan Liyakat Ali Han bir suikastla öldürüldü. Ondan sonra ülkeyi otoriter bir yönetimle idare etmeye çalışan Mareşal Eyüp Han, General Yahya Han tarafından devrildi. Ancak 1971’deki Hint savaşı ve Bangladeş ile bölünme sonrasında, Yahya Han çekilmek zorunda kaldı. Yerine Gelen Zülfikar Ali Butto, daha sonra General Ziya-ül Hak tarafından askerî darbe ile indirildi ve idam edildi. Ziya-ül Hak da daha sonra uçağı havada infilak ettirilmek suretiyle öldürüldü. Bugünkü Başbakan Navaz Şerif, 1999’da General Perviz Müşerref tarafından darbe ile iktidardan uzaklaştırıldı. Uzun yıllar yurt dışında sürgün yaşayan Ali Butto’nun kızı, eski başbakanlardan Benazir Butto da, Pakistan’a döndükten kısa bir süre sonra bombalı suikastla öldürüldü. Velhasıl Pakistan ilk defa, Mayıs 2013’te, darbe veya müdahalesiz ikinci serbest seçimleri yapabildi.
Her şeye rağmen, dost ve kardeş ülke Pakistan önemli başarılara da imza atıyor. Bunlardan biri de nükleer kapasiteye sahip olmasıdır. Bu şekilde Hindistan’a karşı stratejik dengeyi kurabilen Pakistan, nükleer çalışmalarından ötürü, özellikle ABD’nin büyük baskılarına maruz kalmıştır. Dün Pakistan Today gazetesinde, şöyle bir haber vardı: ABD düşünce kuruluşlarından ISIS (Institutefor Scienceand International Security); Pakistan’ın Huşab’daki nükleer tesislerinde dördüncü reaktörü (nükleer silah yapımında kullanılan zenginleştirilmiş uranyumun üretildiği ağır su reaktörü) tamamlamak üzere olduğunu iddia eden bir rapor yayınlamış. Haberde, İslamabad’ın 200 km güneyindeki Huşab nükleer kompleksinin, Plutonium üretim amaçlı olduğu belirtiliyor…
Başbakan Erdoğan bugün İslamad’a geçerek temaslarına devam edecek.
Courtesy: Turkiye
External link http://www.turkiyegazetesi.com.tr/ismail-kapan/577416.aspx


No comments:

Post a Comment