Beşinci yılında "Butto saldırısı"


Sinan Özdemir/ Dünya Bülteni - Brüksel


Pakistan Halk Partisi Butto saldırısının araştırılması için yoğun çaba sarfettiyse de bu güne kadar herhangi bir ciddi sonuç çıkmadı. Aslında Pakistan tarihi siyasi hesaplaşmalar tarihidir biraz da 


Benazir Butto, General Pervez Müşerref'in uzattığı "zeytin dalını" (aynı zamanda kendi çıkışını sağlamayı hedefliyordu) kabul ederek, beklenmedik bir kararla uzun bir ayrılıktan sonra (18 Ekim 2007) Pakistan'a döndüğünde yaşanacakları tahmin etmesi güçtü. Ancak herşeye rağmen dönmesi gerektiğini düşünüyordu. Yine beklenmedik bir kararla seçimlere girme kararı aldığında dönmesine izin verenleri karşısına aldığını da biliyordu. General Müşerref'in uyarılarına aldırmaksızın ülkesiyle bütünleşmeye ve eşi sebebiyle yolsuzluk suçlamalarıyla dolu geçmişini temizlemeye kararlı idi (karşıt tezler de yok değil). Ziya Ül-Hak'ın öldürülmesinden sonra seksenli yılların sonlarında sürgünden döndüğünde babasının mirasını sürdürmek için yola düştüğü gibi, bu defa da yollara düşmekte kararlı idi. "Özünden uzaklaşmış bir yönetici olarak anılmaktansa demokrasi şehidi olmayı tercih ederim. Tarihi kefaret isitiyorum" diyordu.
Döndüğü gün Karaçi'de konvoyuna yapılan saldırıdan kurtulduysa da yüz elliye yakın Pakistanlı can verirken onlarcası yaralandı. Bombanın hedefinde kendisi vardı. Olayların akşamında yaptığı açıklamada dönmemek üzere bu yola girdiğini ifade ediyordu. Ardından 27 Aralık 2007 tarihinde geldiği Ravalpindi'de ki Liyakat Parkı'nda halkı selamlamak üzere Toyota marka arabasının üzerine çıktığında şiddetli bir patalama ile hayata gözlerini yumdu. Uzun bir ayrılıktan sonra döndüğü Pakistan'a tarihe istediği gibi "demokrasi kahramanı" olarak geçti. Ölümü üzerinden beş yıl geçti; ancak ölümünün ardında ki sis perdesi hala aralanmadı.
Pakistan içinden geçtiği siyasi krizi Asif Ali Zerdari'yi cumhurbaşkanlığına taşıyarak aşmaya çalıştı. Pakistan Halk Partisi Butto saldırısının araştırılması için yoğun çaba sarfettiyse de bu güne kadar herhangi bir ciddi sonuç çıkmadı. Aslında Pakistan tarihi siyasi hesaplaşmalar tarihidir birazda. Butto'nun saldırıya uğradığı yer aynı zamanda 1951'de öldürülen Başbakan Liyakat Ali Han'ın vurulduğu yer idi. Zülfikar Ali Butto, Muhammed Ziya ül-Hak'ın gerçekleştirdiği darbe sonrasında 1979'da idam edildi. General Ziya ül-Hak uçak kazasında öldü. Benazir'in erkek kardeşi Murtaza, Karaçi'de polisin açtığı ateş sonrasında hayata gözlerini yumdu. Bunlar gibi daha aydınlığa çıkmayı bekleyen onlarca siyasi cinayet ve saldırı sözkonusu.
Türkiye'de de hala açıklanamayan suikast veya saldırılarda olduğu gibi, duygu yoğunluğu (ifade yanlış olmakla birlikte) "komplo teorilerine" kapı aralıyor. Örneğin Turgut Özal'ın ölümü konusunda aydınlığa kavuşmayan onlarca soru var. Bu amaçla kurulan bir komisyon, açılan bir mezar ve aranan gizli el... Pakistan halkı Butto cinayetini değerlendiriken, ailesinin mezarının açılması önerisini neden kabul etmediğini, saldırı sonrasında olay yerinin kısa bir süre sonra suyla temzilenmesini (delillerin karartıldığı) ve cumhurbaşkanının (Butto'nun eşi) soruşturma konusunda neden sessizliğini koruduğunu devletin içinde ki derin devletle izah ediyor.
Butto'nun iki konu hakkındaki görüşleri sebebiyle rahatasızlığa sebep olduğu düşünülüyor. Birincisi Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun dinlemeyi istediği Abdülkadir Han'ın (Pakistan atom bombasının mimarı, ticaretini yapmakla suçlanıyor) seçilmesi durumunda dinlenmesine karşı çıkmayacağını ifade etmesine, ikincisi, Butto'nun varlığı ve görüşleriyle İslam'a "ters düşen" bir tasavvura kapı aralamasından dolayı öldürüldüğüne dayandırılıyor. Birincisi ülkede 1947'den bu yana varlığı hissetiren ve "gerektiğinde" darbe yapmaktan çekinmeyen orduya; ikincisi son on yıldır kendilerinden söz ettiren Talibana göndermede bulunuyor. Son yıllarda Pakistan gizli servislerinin Taliban'a sağladığı destek sebebiyle parmakla gösterildiği biliniyor. Bu sebepten Butto suikastında, bir kere daha, yollarının kesişmiş olabileceğine inananlar da yok değil.
Pakistan'da ağırlığı hissetiren kurumarın başında ordu ve gizli servisler geliyor (İnter-Services İnteligence, Millitary İnteligence, İnteligence office...). Birleşmiş Milletler Araştırma Komisyonu'nun 15 Nisan 2010 tarihinde açıkladığı rapora göre dönemin iktidarı, sağlanamayan güvenlik sebebiyle ve dolaylı olarak gizli servisler, oynamış olabilecekleri rol sebebiyle parmakla gösteriliyor. O günlerin güçlü ismi Pervez Müşerref şimdi Londra'da ikamet ediyor. Tutuklanması için 2011'de verilen karar hala uygulanmayı bekliyor. General Müşerref'te Butto gibi sürgünden dönüp aktif siyasete girmek isteyenlerden (tutuklama kararının dönmemesi için verildiğini iddia edenler de var). Bunun için suçlamalardan kurtulması gerekiyor.
Birleşmiş Milletler'in raporu yayımlandıktan sonra konunun yeniden araştırılması için Federal İnvestigation Agency görevlendirildi. Ne var ki, bir kaç tutukalamanın dışında yeni herhangi bir bulguya ulaşılamadı. Araştırma komisyonun başarıya ulaşması her şeyden önce diğer kurumların sağlayacağı bilgi desteğiyle mümkün olabilirdi. Ancak başta İçişleri Bakanı Rahman Malik olmak üzere diğer servisler sessizliklerini muhafaza ediyorlar. Güç dengesi içinde Cumhurbaşkanı Zerdari'nin çatışmayı göze alamadığı ve bu sebepten eşinin otopsisinin gerçekleştirilmesine izin vermediği dolaşan iddialar arasında.
Ancak tabloya bakıldığında, güç dengesi içinde, gidenler ve kalanlar düşünüldüğünde, soruşturmanın sonuçlanmaması veya tatmin edici bir açıklamanın yapılmaması Müşerref'in ve Ravalpindi bölge emniyet amiri Aziz'in (saldırı sonrasında ki sorumsuzluğu sebebiyle görevinden alındı ve yargılanıyor) dışında veya üstünde birilerinin olduğunu düşündürüyor.
Yargı, kuvvetler ayrılığının pek bir anlamı olmadığı Pakistan'da, güç dengesi içinde gerilerde yer alsa da, 2007'de başlattığı "avukatlar hareketiyle" General Müşerref'in şahsında orduya geri adım attırmayı başarmıştı (hareket 2009'da son buldu). Bu günde Butto saldırısı başta olmak üzere diğer cinayetlerin aydınlığa kavuşturulmasında ve egemenliğin kaynağı olan adaletin yerini bulmasında oynayabileceği önemli roller yok değil. Tarih yargının halk desteğiyle neleri gerçekleştire bileceğini gösterdi. Bir kere daha gösterebilir.
Courtesy: Dunya Bulteni: http://www.dunyabulteni.net/?aType=haber&ArticleID=240450

Translation

The 5th year anniversary of the “Bhutto Attack”

Benazir Butto took a courageous step when she decided to return to her beloved country Pakistan on the 18th of October 2007 after the peace offer made by General Pervez Musharraf. She wasn't able to foresee the future events that might possibly happen but she definitely knew that some people will get frustrated when they hear her decision to run in the elections. She was determined to reunite with her country against all warnings give by General Pervez Musharraf and opened up a new chapter which will clear all accusations of her husband’s corruption (despite of the counter-agreements). She was as serious as she was in the past, when her exile was ended in mid 80’s after the assassination of Zia ul Haq, she returned to take over the flag that her father passed on. “I would rather die a democracy martyr than to be remembered as a ruler who lost her spirit. I demand historical atonement,” she said.

On the day of her return, she managed to survive the assassination attempt in Karachi, however, many Pakistanis were killed and wounded. Later, she assured everyone by saying that she entered to this honorable road and has no will to exit again. This was her destiny and life path that she chose and continued on, no matter what. On 27th of December, 2007, however, she couldn't survive the deadly attack that was targeted to end her life while she was greeting the locals in Rawalpindi’s Liaqat Park. Her will became true and she died as a democracy martyr in her beloved country after so many years of exile. It has been 5 long years after her assassination. However, her assassination is still a mystery and could not been resolved as yet.

Pakistan tried to get over the crisis and enter a new stage by electing Mr. Asif Ali Zardari as the President. Pakistan People's Party (PPP) put all its efforts into investigating the attack and find the persons responsible, however, they couldn’t gain any significant success. The history of Pakistan is also the history of poetical settlements because the park where Mrs. Butto was murdered is the same park where the former Prime Minister Liaquat Ali Khan was assassinated on 1951. Zulfikar Ali Bhutto was executed after the military led by General Zia-ul-Haq in 1979. Zia died in a plane crash on 17 August 1988. Benazir Bhutto’s brother Murtaza, was killed during an encounter with police near his residence in Karachi. There are many other incidents that are similar to these and they are all waiting to be solved.

As the similar experiences that we have encountered in Turkey, these unresolved murders led us to create “conspiracy theories,” For example, the death of the former president Turgut Özal is still holding its mystery and continues to raise tons of questions. The commission and the officials decided to open his grave to examine the remaining bones in order to find any evidence of poisoning. The Pakistani nation also demands answers on her assassination, however, the fact that the venue was all cleaned up with water right after the attack (possibly to get rid of the evidences). Permission was not granted to for proper postmortem and the striking silence of Bhutto’s husband can only be explained by the notion of “deep state” within the Pakistani government.

It's thought that the overall discomfort aroused by her two significant ideas. First one is that Benazir Bhutto took aggressive steps and decisions to modernize and expand the integrated atomic weapons program and willing to give a voice to Dr. Abdul Qadeer Khan (the founder of Pakistan nuclear bomb has also being accused of using it as a trading tool). This attitude created anger among the Pakistan Army which had no fear to launch a coup when it is "necessary" since 1947. Secondly, Taliban which had started to present itself in the country dynamics, found her ideas and behavior quite liberal and not pious enough to honor Islam in a traditional way. It is also alleged that the Pakistan Intelligence Services had been giving support to Taliban. These theories bring to the mind that the roads might have been crossed once again at the assassination of Bhutto. 

Army and the intelligence services (Inter-Services Intelligence, Military Intelligence, Intelligence Office etc.) are among the dominant institutions in Pakistan. Former ruling elite failed to establish a safe environment and, indirectly, the role of intelligence services are identified clearly on UN Research Commission's report released on April 15th, 2010. Pervez Musharraf who was the powerful name of that era, now in self-imposed exile in London, has vowed to return for the next election. On 2011, the country's courts issued arrests warrants for him (some sources claim that the arrests warrants are issued on purpose to prevent him of returning), therefore, he must clear himself of suspicion above all.

Upon the release of the UN Research Report, The Federal Investigation Agency had been tasked to further interrogate the unsolved case. Sadly, they weren't able to perform satisfyingly investigation except arresting a few people. In order to deliver adequate results, the Agency needs serious support from other institutions which is lacking. The Minister of Interior Rahman Malik and other officials keep a low profile and do not speak out as well as Mrs. Bhutto's husband President Zardari don't prefer to risk the balance of power, therefore, do not give permission to hold an inquest on her body.

On the other hand, if we look at the bigger picture closely and compare the deceased to the others that have continued to exist, we might think that there could be an upper hand in this unsolved mystery in lieu of Musharraf and Aziz (the former police chief who undergoes a trial and was dismissed after the assassination).

Although, the Pakistani judiciary is not that powerful, it still managed to organize the successful "Lawyers' Movement" in 2007 in response to the dictatorial actions of country's military dictator General Pervez Musharraf (the movement ended in 2009). Justice can be a source of light and an important player on this day of the Bhutto attack as well as for the other unsolved murders. The history proved that, with the support of public, the judiciary would achieve great results. It may once again.


No comments:

Post a Comment