Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Pakistan Büyükelçisi Muhammed Harun Şevket’e Üstün Hizmet Ödülü Ve Nişan Töreninde Yaptığı Konuşma, 26 Aralık 2014, Ankara

Çok değerli Bakan Yardımcımız, çok değerli Büyükelçi kardeşimiz Harun Şevket, değerli eşleri, değerli çalışma arkadaşlarım;

Bugün anlamlı bir törende sizlerle beraberiz. Hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. Öncelikle geçen hafta 16 Aralık’ta Pakistan’da meydana gelen terör saldırısı sonucunda hayatını kaybeden kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyor, yaralılara geçmiş olsun diyoruz. Hem Hakk’ın rahmetine kavuşan kardeşlerimizin, hem de yaralanan kardeşlerimizin acılarını paylaşıyoruz, çünkü Pakistan’la Türkiye arasında böylesine duygusal bağlarla güçlü bir ilişkimiz var. Biz iki kardeş ülkeyiz, Türkiye’yle Pakistan arasındaki ilişkiler, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından önceki yıllara dayanır ve ülkemizde ikinci kez görev yapan çok değerli Büyükelçi kardeşimiz Şevket, bunu en yakından bilenlerden bir tanesidir.

Pakistan’la Türkiye arasındaki ilişkilerin daha da ileri noktaya gitmesi için yoğun çabalar sarf ediyoruz. Son yıllarda, özellikle 2014 yılı içinde ziyaretlerin arttığını görüyoruz, değişik vesilelerle Pakistan’ın çok değerli Cumhurbaşkanını ve de çok değerli Başbakanını ülkemizde ağırlama fırsatı bulduk. Geçen yılın son ayında Sayın Cumhurbaşkanımız Başbakan olarak Pakistan’a bir ziyarette bulundu, heyetinde bizler de vardık. Tüm bu gayretlerimizin amacı, ilişkilerimizi daha da güçlendirmek ve çeşitlendirmektir.

Son zamanlarda Pakistan’ın özellikle Türkiye’deki gelişmeleri örnek almasından memnuniyet duyuyoruz. Pkaistan altyapısını güçlendirmek için, hava alanlarını modernize etmek için, toplu taşıma sistemlerini güçlendirmek için ve de özellikle enerji kaynaklarını çeşitlendirmek için Türkiye’yle yakın bir işbirliği içindedir ve de Türkiye’deki uygulanan modelleri Pakistan’a taşımaktadır. Bunda en büyük rolü de çok değerli Büyükelçi kardeşim Şevket oynamaktadır. Bundan sonraki süreçte de Pakistan’a döndükten sonra da aynı katkıyı sağlayacağından hiç şüphemiz yok.

Önümüzdeki yıl Sayın Başbakanımızın Pakistan’a ziyaretini öngörüyoruz ve bu ziyaret sırasında ilişkilerimizi en üst düzeye yükselttiğimiz Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin 4’üncü toplantısını da gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Eminim bu 4’üncü Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Toplantısı ilişkilerimize farklı bir ivme kazandıracaktır.

Önümüzdeki süreçte Bakanlığımızla beraber tüm çalışma arkadaşlarımızla ve Türkiye Cumhuriyeti olarak Pakistan’ın yanında olmaya devam edeceğiz. Pakistan’ın acısı bizim acımızdır, Pakistan’ın sevinci bizim sevincimizdir, Pakistan’ın güvenliği dahil her alanda Pakistanlı kardeşlerimize destek vereceğiz.

Benim için de Pakistan’ın ve Pakistanlıların özel yeri vardır. Eğitim yıllarımı geçirdiğim hem New York’ta, hem de Londra’da en yakın arkadaşlarım doğal olarak Pakistanlıydı, onlarla beraber okuduk, onlarla beraber çalıştık ve onlarla beraber dost olduk, arkadaş olduk, seçimlerde olduk. London School of Economics’te okurken, bir Pakistanlı kardeşimiz, Sumru ailesinden Karaçi’den, amcası Bakandı o zaman, Öğrenci Birliğine aday yaptık ve okul tarihinin en yüksek oyunu aldık. Kampanyasını da ben yürütmüştüm, sorumluluğunu ben almıştım, siyasete de ilk ciddi adımları orada atmıştık, bir taraftan da Türk Derneği Başkanlığını yürütüyordum.

Sevgili kardeşim, hem daha önceki göreviniz sürecinde, hem de Büyükelçi olarak ikinci defa geldiğiniz Türkiye’de ikili ilişkilerimize yaptığınız katkılardan dolayı size, çalışma arkadaşlarınıza ve çok değerli eşinize tüm Bakanlığım adına, tüm çalışma arkadaşlarım adına çok teşekkür ediyorum, ülkem adına çok teşekkür ediyorum, milletim adına sizlere şükranlarımı sunuyorum.

Biz, sizin çalışmalarınızı her zaman Bakanlık olarak desteledik, ama sizin faydanızı da çok gördük bu ilişkilere yaptığınız katkıların Bakanlığımızın çalışmalarına büyük fayda sağladığını tüm arkadaşlarımız takdirle söylüyorlar, bizzat ben de gözlemledim. Dolayısıyla, sizlere ne kadar teşekkür etsek azdır.

Şimdi ülkemizden ayrılıyorsunuz, giderken de 2 tane değerli evladınızı, kızınız Zeynep ve küçük oğlunuz Ahmet’i bizlere emanet ederek gidiyorsunuz, onlar eğitimlerini Türkiye’de sürdürecekler. Onların ne isteği olursa ben ve tüm çalışma arkadaşlarım her zaman yardım etmeye hazırdır, bunu da evlatlarınıza iletebilirsiniz.

Sizi de en kısa zamanda biz tekrar ülkemizde görmek istiyoruz, zaten ülkeye döndükten sonra da Türkiye’yle ilgili meselelerde çalışmaya devam edeceğinizi tahmin etmek herhalde zor değil. Bugüne kadar yaptığınız katkılar, Pakistan’daki yönetim, Başbakan ve diğer arkadaşlar tarafından da takdir edildiğini biliyorum. Biz tüm bu katkılarınızdan ve çalışmalarınızdan dolayı size Bakanlığımızın Üstün Hizmet Ödülünü verecek olmaktan çok büyük bir mutluluk duyuyoruz. Bu bizim tüm Bakanlık adına size şükranlarımızın bir somut belgesidir, göstergesidir.

Tekrar çok teşekkür ediyorum, iyi yolculuk diliyorum, güle güle diyorum, ama en kısa zamanda sizi ve eşinizi ülkemize tekrar bekliyoruz.

Değerli çalışma arkadaşlarım, sizlere de çok sevdiğimiz kardeşimiz, Büyükelçimizin düzenlediğimiz bu törene katıldığınız için de sizlere de çok teşekkür ediyorum.


PAKİSTAN BÜYÜKELÇİSİ MUHAMMED HARUN ŞEVKET

Bismillahirrahmanirrahim.

Ekselansları Türkiye Cumhuriyeti’nin Dışişleri Bakanı, Ekselansları değerli Bakan Yardımcısı, Ekselansları Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı, sevgili basın mensupları, ekselanslar, kıymetli arkadaşlar; hepinizi sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

Ekselansları Dışişleri Bakanından bu çok önemli ve değerli Üstün Hizmet Ödülü almaktan büyük şeref duyuyorum, en kalbi duygularımı kabul ediniz. Bana büyük onur verdiniz, çok duygulandım ve mahcup oldum, bir kez daha teşekkürlerimi sunmak isterim.

Ekselansları, geçen 3,5 yılda bu harika dost ve kardeş ülkeyle ilişkileri artırmaya çabaladım, özellikle ticari ve ekonomik ilişkilere önem verdim. Sizin yardım ve desteğinizle bunu birlikte başardık. Türkiye’de Pakistan Büyükelçisi olmak inanılmaz büyük bir şereftir, çünkü iki ülke arasındaki ilişkiler özel ve benzersizdir. Biz iki farklı coğrafyada yaşıyoruz, ama gerçekte bir tek milletiz. Türkiye’yi her zaman kendi ailemiz gibi gördük, bütün kapılar bize her zaman açıktı, Türkiye bizim için ikinci evimizdir. Türkiye ve Pakistan her zaman birbirinin mutluluk, başarı ve acılarını birlikte yaşıyorlar, böyle bir örnek dünyada başka bir yerde olmaz. İki ülke ortak tarih, gelenek, kader, özlem ve ortak değerleri paylaşıyorlar. İki halk arasındaki bağlar, Pakistan-Türkiye ilişkilerinin gerçek gücüdür.

Ekselansları, biz çok önemli bir dönemde Türkiye’de yaşadık. Cumhurbaşkanı Ekselansları Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ekselansları Ahmet Davutoğlu’nun liderliğinde Türkiye ekonomik alanda gerçek bir mucize yaşadı, Türk halkının sosyal refah standardı yükseldi, Türkiye dünyada önemli bir ekonomik güç oldu. Pakistan Türkiye’nin bu güçlenmesinden ve yükselmesinden gurur duyuyor.

Ekselans, Türkiye her zaman iyi ve kötü günde Pakistan’ın yanındadır. 2005 depremi, 2010 ve 2011 sel felaketinde Türkiye Pakistan’a yardım için en öndeydi.

Ekselansları, Pakistan Başbakanı Muhammed Navaz Şerif’in halk sever liderliğinde siyasi istikrar, barış, uyum, hızlı sosyal ekonomik kalkınma ve refahın yolundadır. Bu kritik dönemde Türkiye Pakistan’ın her alanda en değerli ve güvenilir, stratejik partneridir. Pakistan ve Türkiye daha geniş bölgede istikrar için iki önemli güçtürler.

Sayın Ekselansları, sözlerime son vermeden önce, sizlere candan teşekkürlerimi sunmak isterim.

Türkiye ve Pakistan için parlak gelecek temenni ederim. Türkiye’yle ikili ilişkileri daha derin bir hale getirmek için hangi görev olursa olsun büyük bir onurla çalışacağım. Yaşasın Pakistan-Türkiye dostluğu, kardeşliği ve stratejik ortaklığı.

Hepinize başarılar diler ve teşekkürlerimi sunmak isterim, çok sağ olun.

Courtesy: http://www.mfa.gov.tr/disisleri-bakani-sayin-mevlut-cavusoglu_nun-pakistan-buyukelcisi-muhammed-harun-sevket_e-ustun-hizmet-odulu-ve-nisan-toreninde-y.tr.mfa

No comments:

Post a Comment