TARİHİN İÇİNDE BİR GÖNÜL KÖPRÜSÜ “PAKİSTAN POSTASI”
İsmail AKBAŞ*
Özet
Pakistan
ile Türkiye geçmişten günümüze kadar hep iki dost ülke olmuşlardır. İki ülke,
liderlerinden ve üstesinden gelmek zorunda oldukları problemlerden tutun yaşam
tarzlarına kadar birçok benzerliklere sahiptir. Her fırsatta birbirlerini
desteklemişlerdir. Pakistan Postası dergisinin de uzunca bir dönemine şahitlik
ettiği; kültürel, siyasi, askeri ve dış politika alanlarında iyi seviyede ve
başarılı ilişkiler ortaya koymuşlardır. İki ülke, ilişkilerini geliştirmek
maksadıyla, tarihin akışı içinde, anlaşmalar yapmışlar, dostluk dernekleri ve
kültür dernekleri kurmuşlardır.
1951
yılında “Türkiye-Pakistan Kültür Derneği” kurulmuştur. İki Ülkenin kültürel ve
sosyal alanlardaki ilişkilerine çok büyük katkılar yapan bu dernek, 1953
yılından 1989 yılına kadar “Pakistan Postası” adında bir dergi çıkarmıştır.
Dergi, Pakistan’da ne gibi gelişmeler varsa, iki ülke arasında ilişkiler de
neler yaşanıyorsa yansıtmıştır. Bu derginin eksikliğini hisseden Pakistan Büyük
Elçiliği tarafından 2010 yılından itibaren dergi yeniden yayınlanmaya
başlamıştır.
Anahtar Kelimeler: Pakistan Postası, Pakistan, Pakistan ve
Türkiye, Türkiye-Pakistan Kültür Derneği.
Abstract
Pakistan
and Turkey have been always friends with each other from the past until now.
They have lots of similarities which extend from the leaders and the problems
which they have to cope with, through life styles. They have helped each other
whenever they could. With the witness of Pakistan Postası for alog term; they
have had good and succesful relations in the areas of cultural, politics,
military and international relations. They made agreements, establish frienship
and cultural associations to improve relations through history.
“Türkiye-Pakistan
Cultural Association” had established at 1951. The Association, which had been
of help on cultural and social areas, used to publish a magazine whith the name
of “Pakistan Postası” through 1953 to 1989. The magazine reflected all of the
happenings at Pakistan and about relationships of the two country. Embassy of
Pakistan has began to publish this magazine again since 2010 because of the
feeling for the lack of the magazine.
Key Words: Pakistan Postası, Pakistan, Pakistan
and Türkiye, Türkiye-Pakistan Cultural Association.
Giriş
İki ulus arasındaki içten duygu ve bağların,
Pakistan’la Türkiye arasındaki kadar güçlü ve sürekli oluşuna insanlık tarihi
boyunca çok az rastlanır[1].
Her iki ülke milletlerinin ilişkileri Orta Asya Türk devletlerinin Hindistan
üzerine yapmış olduğu seferlerle başlamış ardından Anadolu’da kurulan Türk
devletleriyle devam etmiştir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Hint Müslümanları
ile karşılıklı elçi ve heyet ziyaretleri gerçekleşmiştir[2].
Türk Milleti’nin Anadolu’da vermiş olduğu Kurtuluş Savaşı yıllarında Hint
Müslümanları, her alanda ortaya koyduğu destekle Türk Milleti’nin gönlünü
sonsuza dek fethetmiştir. “Pakistan Postası” dergisi, böyle derin bir geçmişe
sahip iki ülke halklarının muhabbetinin doruğa cıktığı Cumhuriyet döneminin
şahididir.
“Pakistan Postası” na Giden Dostluk Süreci
İngiltere’den bağımsızlık kazanma sürecinde,
Hindistan’dan Müslümanlık temelinde ayrılması ve Hint Alt-Kıtası’ndaki
Müslümanların devleti olma iddiası taşıması, Pakistan’ın Ortadoğu ve İslam
dünyasına yakın bir dış politika geliştirmesine neden olmuştur. Bu bağlamda Hint
Müslümanları’nın Türkiye’ye olumlu bakışının ve Muhammed Ali Cinnah’ın
Atatürk’e olan hayranlığının sağladığı temel üzerinde Türkiye ile Pakistan
arasında günümüze kadar gelen sağlıklı ve sağlam bir ilişki kurulmasını
sağlamıştır[3].
Pakistan Postası bu ilişkinin çok uzun yıllar şahidliğini yapmış ve bu dostluk
ilşikisinin gelişmesine katkılarda bulunmuştur.
Pakistan’ın bağımsızlığını kazanmasının
aradından Türkiye’ye gönderdiği ilk büyükelçi Mian Beşir Ahmed ile birlikte
Türkiye ve Pakistan arasında kültürel ilişkiler hız kazanmıştır. Büyükelçinin
ilgisi ve desteği sayesinde Bursa ile Lahor kardeş şehir ilan edilmişlerdir. Büyükelçinin çabaları sonucunda İçişleri Bakanlığı’ndan gelen talep
üzerine, Bakanlar Kurulunun 15 Aralık 1949 tarihli toplantısında merkezi
İstanbul’da olmak üzere “Türk-Pakistan
Dostluk Derneği” kurulmasına, karar verilmiştir[4]. Bu kararın ardından 22 Aralık 1950 tarihinde dernek Ankara’da faaliyete
geçmiştir[5].
Bu tarihten sonra Bakanlar Kurulunun 13 Temmuz 1951 tarihli bir toplantısında
da merkezi Ankara’da olmak üzere, sonraki yıllarda Pakistan Postasını
yayınlayacak olan, “Türkiye-Pakistan Kültür Cemiyeti” adı ile bir derneğin
kurulmasına izin verilmesi kararlaştırılmıştır[6].
Aynı tarihlerde Pakistan’ın Lahor şehrinde de
“Türkiye-Pakistan Kültür Derneği” kurulmuştur. Her iki ülkedeki derneklerde
uzun yıllar boyunca ülkelerin resmi bayramları kutlanmış, anma günleri
gerçekleştirilmiş ve bu vesilelerle çeşitli aktiviteler düzenlenmiştir[7].
İki ülke 26 Temmuz 1951 tarihinde aralarında
mevcut dostluk, kardeşlik bağlarını ebedileştirmek, kuvvetlendirmek,
aralarındaki iş birliğinin sahasını genişletmek maksadı ile uluslararası barış
yararına ve Birleşmiş Milletler Antlaşmasına uygun olarak Ankara’da bir
‘Dostluk Antlaşması’ yapmışlardır[8].
İki ülke arasındaki ilk kültür anlaşması ise
Pakistan Postası Dergisi’nin doğuşunda etkin olan aynı aktörlerin büyük oranda
katkılarıyla, 25 Haziran 1953 tarihinde Bakanlar Kurulunun izni[9]
ile Dışişleri Bakanlığı tarafından 29 Haziran 1953 tarihinde Ankara’da imzalanmıştır. Anlaşma taraflardan bir veya her
ikisi de aksini istemediği takdirde otomatikman üç yıl için yenilenecektir. Bu
anlaşma gereğince eğitim, kültür, sanat ve spor alanlarında olduğu kadar
iletişim ve yayım alanlarında karşılıklı tanıtım ve mübadele programları
düzenlenmesi öngörülmektedir[10].
Pakistan Postası, öngörülen bu çalışmaların ileriki yıllarda adeta bir ceridesi
olmuştur.
Halen varlığını sürdüren Türkiye-Pakistan
Kültür Derneği’nin, son yıllardaki faaliyetleri kuruluşunu takib eden ilk
yıllara oranla oldukça az seviyededir[11].
2012 yılı itibarı ile Türkiye Pakistan Kültür Derneği faaliyetlerini Ankara’da
Atatürk Bulvarı’nda, dernek başkanına ait bir ticari mağazada devam
ettirmektedir[12].
Dernek, 06 Şubat 2012 tarihinde düzenlediği “Keşmir Günü” gibi zaman zaman
çeşitli aktiviteler düzenlemeye devam etmektedir[13].
“Pakistan
Postası” Dergisi
Türkiye Pakistan Kültür Derneği 1953 yılından
başlayarak 1989 yılına kadar değişik aralıklardaki dönemlerle yayınına ara vermeksizin
“Pakistan Postası” dergisini çıkarmıştır. Dergi adeta Pakistan’dan Türkiye’ye
uzanan bir gönül köprüsü vazifesini görmüştür. Derginin siyah beyaz resimlerle
süslenmiş sayfaları arasında dolaşmak insana çok içten, katıksız bir dostluğun
verdiği huzuru hissettirmektedir.
“Pakistan Postası”, tarihin bir döneminde,
Pakistan’dan ülkemize yansıttığı gelişmelerle Türkiye’den Pakistan’a açılan bir
pencere olmuştur. Muhammed Ali Cinnah’ın laik bir ülke kurmayı arzuladığı,
yapmış olduğu çeşitli işlerden ve bazı söylemlerinden anlaşılmaktadır. Aynı
zamanda yaşam tarzı olarak ve kültürel manada da modern bir Pakistan
hedeflemiştir[14]. Onun
bu uğurda Pakistan’a yapmış olduğu katkıların etkisi Pakistan’ın kurulduğu ilk
dönemlerde daha belirgin olarak görülmektedir. Pakistan Postası dergisinin de
erken dönemden itibaren başlayan basımlarında çok uzun yıllar modern Pakistan
kadınlarının fotoğraflarını, sanat alanında yapılan çalışmalara yönelik
haberleri görmek mümkündür. Pakistan Postası’ndaki keşmiri güzellerde[15]
günümüzün burka ile özdeşleşmiş Pakistan kadınından bir iz bulmak mümkün
değildir. Yine Türk ve Pakistan kadınlarının yapmış olduğu ortak sosyal
aktiviteleri Pakistan Postası dergisinin daha erken sayılarında bolca görmek
mümkündür[16].
Zaman, bu pencereden bakınca tersine akmış gibidir.
Başlangıçta on beş günde bir 16 sayfa olarak
çıkarılan dergi 1 Mart1962 tarihinden itibaren, aylık dönemler halinde 24 sayfa
olarak çıkarılmaya başlanmıştır. 1 Aralık 1963 tarihinden itibaren de kapağı 4
renkli olarak basılmaya başlamıştır[17].
Sonraki tarihlerde yayın dönemleri iki aylık, üç aylık hatta dört aylık gibi
değişikliklere uğramıştır. Son yıllara yaklaştıkça derginin yayınlanma zaman
aralıklarındaki uzamalar, kâğıt kalitesi, sayfa sayısı gibi göstergeler
derneğin ekonomik sıkıntılar yaşadığı izlenimini vermektedir[18].
Derginin ilk sayısı 1 Nisan 1953 yılında
çıkarılmıştır. İlk sayının kapağı üzerinde Pakistan’ın kurucusu Kaid-i Azam
Muhammed Ali Cinnah’ın kalpaklı siyah beyaz resmi bulunmaktadır. Kapağın en
üstünde ise Pakistan bayrağının rengi olan yeşil renkle “Pakistan Postası” yazmaktadır (Ek:1). Derginin kapağını
açtığınızda “Pakistan ve Kurucusu” başlıklı dört sayfalık Pakistan ve Muhammed
Ali Cinnah’ı anlatan bir yazı mevcuttur. Yazıya paragraf aralarında Pakistan’ın
güzelliklerini yansıtan bellibaşlı mekânların siyah beyaz resimleri konulmuştur[19].
İkinci sayısı ise 15 Nisan 1953 tarihinde
çıkarılmıştır. Bu sayının kapağında ise “Pakistan’ın Milli Şair ve Filozofu
Mehmet İkbal” yazısı ile birlikte ünlü şairin siyah beyaz başı açık, saçları
muntazam bir şekilde geriye doğru taranmış gayet modern bir görüntü veren bir
resmi bulunmaktadır. Resimde İkbal, eli yarı yumruk vaziyette şakağına dayalı,
gözleri yarım kapalı olarak düşünmektedir. Derginin kapağını açtığınızda “İkbal
ve Biz” başlıklı yazar İsmail Habip Sevük’ün iki sayfalık bir yazısı
bulunmaktadır. Yazar yazısında büyük şair ve filozof İkbal’in ülkemizle olan
bağlarını, Türkiye ve Türkler açısından İkbal’in bir değerlendirmesini yapmaktadır.
Derginin dördüncü sayfasında İkbal’in İspanya’da, Kordova’daki tarihi camide
namaz kılar iken resmi yer almaktadır[20].
Birici ve ikinci sayılarda olduğu gibi
derginin her sayısında Muhammed Ali Cinnah ve Muhammed İkbalden bir şeyler
bulmak mümkündür. Dönemin liderlerinin yanında değişmeyen liderler olarak bu
iki büyük insanın resimleri sık sık yer almıştır.
Pakistan Postası, sonraki sayılarında
Pakistan’da o dönemde neler oluyorsa yansıtmıştır. Pakistan’ın önemli
günlerinde düzenlenen anma törenlerine, ileri gelen liderlerin, sahsiyetlerin
ölüm yıldönümlerinde sahsiyetler hakkında geniş bilgilere, Pakistan
liderlerinin yurtdışı ziyaretlerine, Pakistan’a yapılan diplomatik ziyaretlere[21]
ve Türkiye ile Pakistan arasında gerçekleştirilen tüm etkinliklere[22]
geniş yer vemiştir. Keşmir Sorunu ile ilgili yazı ve haberlere, CENTO ile
ilgili yazılara çok sık yer verilmiştir. Kapak resmi olarak da genellikle
dönemin öne çıkan etkinliğine veya kişilerine yer verilmiştir. 1954 yılı 14
Ağustos’ta yayınlanan sayıya “İstiklal Sayısı” adı verilmiştir. Derginin
kapağında Pakistan Genel Valilik Muhafız Kıtası mensuplarından bir subayın
resmi yer almıştır.
15 Kasım 1953 tarihli 16. sayının 5. ve 6.
Sayfalarında, 16 Ağustos 1954 tarihli 154. sayının 6. ve 7. sayfalarında
Mustafa Kemal Atatürk ve Muhammed Ali Cinnah’ın söylevlerinden alınmış sözler
ele alınmıştır. Birçok konuda birbirlerine paralel düşüncelere sahip olan iki
liderin laiklik konusundaki düşünceleri de hemen aynıdır. Cinnah’ın aslında
laiklik konusunda Atatürk ile aynı düşüncelere sahip olduğu ve laiklik
düşüncesini benimsediği görülmektedir[23].
Burada yer verilen örnekte, Atatürk Büyük Nutku’nda “Tebası arasında türlü dinlere mensup unsurlar bulunan ve her din
mensubu hakkında adil ve tarfsız muamelede bulunmaya ve mahkemelerde tebası ve
yabancılar hakkında fark gözetmeksizin adaleti tatbikle mükellef bulunan bir
hükümet, fikir ve vicdan hüriyetine saygı göstermeye mecburdur” demektedir. Cinnah ise Anayasa Meclisi Açılış
Söylevinde,“Cami veya başka tapınak
olsun, ibadetlerinize gitmekte serbestsiniz. Herhangi bir din, sınıf veya ırka
mensup olmanızın devlet işleriyle zerre kadar alakası yoktur. Prensibimiz aynı
haklara mensup hür vatandaşlar olmanızdır. Bunu ideal olarak kabul edersek, çok
geçmeden dini anlamda değil, fakat bir vatandaş olarak siyasi anlamda Hindu ve
Müslüman olarak iki ayrı zümrenin mevcut olmadığını göreceğiz” demektedir[24].
Derginin ilk sayılarından itibaren İndus
Vadisi Uygarlığı’na yönelik yapılan çalışmalardan bahsedilmekte, yapılan
kazılar ve kazılardan elde edilen sonuçları ele alan yazılara yer
verilmektedir. Örnek verilecek olursa, 15 Mayıs 1953 tarihli 4. sayıda “4000
Sene Evvelki Pakistan” adlı Mortimer Whelleer’in yazısı yer almaktadır. Yazıda
İndus Vadisi uygarlığına ait Harappa ve Moenjodaro kazıları anlatılmaktadır.
Aynı yazarın Ekim 1966 tarihli sayıda da “Toprak Altındaki Kültürlerin
Birleştiği Yegâne Ülke Pakistan” adlı bir yazısı yer almaktadır. Aynı konu ile
ilgili Ağustos 1977 tarihli dergide Seyid A. Nahvi’nin “Pakistan 5000 Yıllık
Uygarlık” adlı yazısı yeralmaktadır. Yazı ile birlikte kazılardan elde edilen
tarihi eserlerin resimlerine yer verilmektedir[25].
1963 yılında, derginin 10. yayın yılı
dolayısıyla, Pakistan Büyükelçiliği Basın Ataşeliği tarafından “Pakistan
Postası 10 Yıldan Seçmeler (1953-1963)” adlı bir kitapçık yayınlanmıştır.
Düzenlemesini Ergün Tuncalı’nın yaptığı, dizgi ve baskısı Ceylan Yayınları
Matbaası tarafından yapılan kitapçık 98 sayfadır. Kitapçık’ta 10 yıllık süre
içinde yayınlanan yazılardan seçmeler yer almıştır[26].
Pakistan 1959 yılında başkentini Karaçi’den
İslamabad’a taşıma kararı almıştır[27].
Oldukça planlı ve organize yapılan inşa safhasının ardından oluşturulan[28]
Pakistan’ın yeni Başkent’i İslamabad, Ağustos 1966 sayısında tanıtılmaktadır[29].
Bu sayıda bir de birçok sayısında olduğu gibi Kıbrıs konusunda Pakistan’ın
Türkiye’ye olan desteğini ortaya koyan bir yazı yer almaktadır. “Kıbrıs’ta Zafer Türklerindir!” başlıklı
yazı Pakistan’ın tanınmış gazeteci ve fikir adamlarından Osman Siddiki
tarafından kaleme almıştır[30].
Derginin Aralık 1972 sayısından başlamak
üzere beş sayı arka arkaya Dr. N. Ahmet Asrar’ın kaleme aldığı “Hint-Pakistan
Uyuşmazlığının Menşei ve Bangladeş’in Doğuşunun Tarihçesi” başlıklı bir yazı
serisi yayınlanmıştır. Toplam otuzdokuz sayfalık yazının en başında “Tarihe
Işık Tutacak Bir Vesika” ibaresi yer almaktadır. Ayrıca serinin ikinci
sayısında yazının başına bir de “Bu makale serisindeki görüşler yazarın kişisel
fikirlerini yansıtmaktadır” notu düşülmüştür. Başlığından da anlaşılacağı üzere
yazıda, 1971 yılında Doğu Pakistan’ın Bangladeş adıyla Pakistan’dan ayrılışı ve
bu süreçte Hindistan ile yaşanan sıkıntılı süreç ele alınmaktadır[31].
1986 yılından itibaren yayınlanan Pakistan Postası,
kâğıdından sayfa düzenine kadar, dergiden çok gazeteyi andırmaktadır. Yazılar
da daha çok haber tarzındadır. Bu sayılardan birinde ilk sayfada Ziya Ülhak’ın
büyük puntolarla yazılmış “Hayatımın Tek Amacı Şeriatı Uygulamaktır” sözü
dikkati çekmektedir[32].
Bir sonraki sayının ilk sayfasında yer alan haberde de “Devlet Başkanı Muhammed Ziya Ülhak, bir karanameyi yürürlüğe koyarak,
Şeriatı ülkenin en üstün kanunu olarak belirledi” denilmekteydi[33].
Hemen ardından gelen Ağustos 1988 sayısında da Ziya Ülhak’ın hayatını
kaybettiği haberi ve biyografisi yer almaktadır[34].
Yenilenen
“Pakistan Postası” Dergisi
2010
yılı Mayıs ayından itibaren “Pakistan Postası” degisi Pakistan Büyükelçiliği
tarafından iki aylık dönemlerle takrar yayınlanmaya başlamıştır[35].
Yenilenen dergi, 2010 yılı mayıs ayında başlayarak 1’den 4’e kadar dört sayı
yayınlanmıştır. 2011 yılından itibaren üç aylık olarak yayınlanmaya başlamış ve
2011 yılında 5’ten 8’e kadar dört sayı yayınlanmıştır. Tüm sayılar on ikişer
sayfadan oluşmaktadır.
Dergi kaldığı yerden devam etmektedir.
Otuzbeşinci cildin ilk sayısı olarak basılan Mayıs-Haziran 2010 sayısı’nın
kapağında yer alan mesajında Büyükelçi Tariq Azizuddin, “Bu yayın, Pakistan ve Türkiye arasındaki kardeşlik bağlarını ortaya
çıkarmayı ve yakın zamanda Pakistan hükümeti tarafından gerçekleştirilecek olan
program ve etkinlikler hakkında bilgi vermeyi amaçlamaktadır” demektedir[36].
Aynı sayıda Harvard Üniversitesi
Profesörlerinden John Briscoe’nin 3 Nisan 2010’da The News’te yayınlanan “İndus’ta Savaş mı, Barış mı?” adlı
makalesinin bir özeti yer almaktadır. Makale, “İndus Su Anlaşmasını” ele
almaktadır. Hindistan’ın kuracağı “Hidro Enerji” barajlarının Pakistan’a
yapacağı olumsuz etki ve bu konuda Hindistan Hükümeti’nin hoşgörülü olması
gerektiğine değinilmektedir. Pakistan basının da konuya tarafsız gözle
bakamadığına ve duyarsız kaldığına vurgu yapılmaktadır[37].
Yenilenen deginin sonraki sayılarında çok
büyük oranda iki ülke ilişkilerine yer verilmiş olmakla birlikte zaman zaman
Keşmir sorununu ele alan yazılara ve haberlere de yer verilmiştir[38].
Muhammed Ali Cinnah’ın ölüm yıldönümü dolayısıyla[39]
ve Allame Muhammed İkbal’in doğum yıldönümleri[40]
dolayısıyla birer sayfa ayrılmıştır.
2012 yılının ilk sayısı 23-30 Mart tarihleri
arasında Ankara’da, 3 Nisan 2012 tarihinde İstanbul’da düzenlenen “Pakistan
Kültür Haftası” etkinliklerine geniş yer veren Pakistan Kültür Haftası özel
sayısı olarak yayınlanmıştır. Dergi, bu kapsamda; 23 Mart’ta Pakistan
Büyükelçiliğinde kutlanan “Pakistan Günü” faalyetlerine, Ankara’da bulunan
Pakistan Okulunda yapılan sanat etkinliğine, Pakistan Yemek Festivaline[41],
Renkli Kamyon Sanatı etkinliklerine[42]
ve 28 Mart’ta düzenlenen “Rumi ve İkbal” temalı kültür gecesine yer vermiştir[43].
Sonuç
Türk-Pakistan dostluk ve kardeşliğinin geçmişi
çok eskilere dayanır, dostluk bağı gücünü yüzyıllardan almaktadır. “Pakistan
Postası” dergisinin özünü de bu geçmiş oluşturmaktadır. İki ülkenin ortak
noktaları çoktur. “Pakistan Postası”, iki kadim dostun oturup sohbet etmesi
gibidir. Zira birbirini tanıyan iki insanın ortak hatıraları, ortak
tanıdıkları, birlikte yaptıkları işler vardır. Kısacası paylaşacak şeyleri
çoktur.
Türkiye ile Pakistan’ın kardeşliğini sırf din
kardeşliğine bağlamak çok sığ düşünmek olur. Dünya üzerinde birçok Müslüman
ülke mevcut iken hiçbiriyle olan ilişkilerimiz Pakistanla olan dostluk ve muhabbetin
seviyesine yaklaşamamıştır. Kaldı ki zaman zaman bazı Müslüman ülkelerle
düşmanlıklar bile yaşıyoruz. Bu bağlamda Pakistan ile Türkiye arasındaki
dostluğun en büyük etkenlerinden biri din olmakla birlikte; tarihte ve
günümüzde yaşananlar bir o kadar bu iki ülkenin kardeşliğinde etkendir.
“Pakistan Postası” her sayfasında iki ülkeden bir şeyler ortaya koyarken dini
birinci plana almamıştır. Din faktörü üzerinden gidilerek yazılan yazılar çok
azdır. Zira çok şeyimiz ortaktır. Her şeyden önce düşmanlarımız aynıdır: Emperyalizm,
terör, etnik ayrımcılık, radikal İslam, fakirlik, cahalet…
İçinde bulunduğumuz dönemde Pakistan’ın
içerisinde bulunduğu siyasi yeniden yapılanma sürecini başarıyla tamamlayarak,
istikrara kavuşması ve demokratikleşme sürecini ilerletmesi Türkiye açısından
çok önemlidir. Zira güçlü bir Pakistan, Türkiye için güçlü bir dost demektir.
Pakistan Büyükelçiliği tarafından yayınlanmaya başlayan yeni “Pakistan Postası”
bu yeni sürecin şahidi olacaktır. Kim bilir gelecekte sayfalarının arasında iki
ülkeye dair, dostluğa dair neler olacaktır…
Ek
Pakistan Postası Dergisi’nin İlk Sayısı’nın Kapağı
KAYNAKÇA
I. Arşivler
Başbakanlık, Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü,
Cumhuriyet Arşivi
Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi; Fon Kodu: 030.01.02, Yer Nu:126.55.6
Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi; Fon Kodu: 030.01.02, Yer Nu: 121.90.7
Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi; Fon Kodu: 030.01.02, Yer Nu: 132.50.11
Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi; Fon Kodu: 030.18.01, Yer Nu: 132.50.11
II. Kişisel Görüşmeler
Abdül Akbar; Pakistan Büyükelçiliği Basın Ataşesi; 07 Şubat
2012 tarihinde Pakistan Büyükelçiliği Tercümanı Osman Çiloğlu aracılığıyla
yapılan görüşme.
Dr. Furkan Hamid; TRT’de mütercim spiker olarak çalışmakta,
Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Urdu Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Eski
Öğretim Görevlisi; 02 Şubat 2012 tarihinde yapılan görüşme.
Prof. Dr. Celal Soydan; Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi
Urdu Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi; 23 Kasım 2011 tarihinde
yapılan görüşme.
III. Süreli Yayınlar
Ayın Tarihi
Belgelerle Türk Tarihi Dergisi
Cumhuriyet
OrtadoğuAnaliz
Pakistan Postası
Türk
Kültürü
IV. Kitaplar
BAYUR, Y. Hikmet, Hindistan Tarihi, C.1, Türk Tarih Kurumu Basımevi yay., Ankara,
1946
Bugünkü Pakistan
ve Türkiye-Pakistan Kültür İlişkileri, Türkiye-Pakistan Kültür Derneği
Yayını, Ankara, 1988
COHEN, Stephen Philip, The Idea Of Pakistan, Brookings İnstitutıon Pres yay., Washıngton,
2004
ÖZGÜL, Ali Cahit, Pakistan’ın
Doğuşu ve Bugünki Pakistan, Doğuş Matbaası yay., 1951
Pakistan
Panorama, Pakistan Publications yay., Rawalpindi, Pakistan, 1977
Ten Years Of Pakistan 1947 - 1957, Pakistan
Publications, Karaçi, Ağustos 1957
YAZICI, Reşat, Türkiye, İslam Ülkeleri Anlaşmalar ve
Mevzuat, C.2, Gelişim Matbaası yay., Ankara, Eylül 1982
V. Makaleler
AKGÖNENÇ, Oya, “Türkiye-Pakistan İlişkilerinin Tarihi
Temelleri Ve Geleceği”, Askeri Tarih Bülteni, S.34, Genelkurmay
Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yay., Şubat 1993
ASRAR, Ahmet, “Hint-Pakistan
Uyuşmazlığının Menşei ve Bangladeş’in Doğuşunun Tarihçesi”, Pakistan Postası, C.20-21, Aralık 1972’den Nisan-Mayıs 1973’e
kadar 5 sayı
BRİSCOE, John, “İndus’ta savaş mı barış mı?”, Pakistan Postası, C.35, S.1,
Mayıs-Haziran 2010
ÇAĞATAY, Neşet, “Türk-Pakistan İlişkileri Tarihine Kısa Bir
Bakış”, Güncel Konular Üzerine Makaleler,
Türk Tarih Kurumu Yay. ,1993
DOĞAN, Sercan, “Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Ziyareti
Işığında Türkiye-Pakistan İlişkileri”, OrtadoğuAnaliz,
C.2, S.16, Nisan 2010
LEWİS, Bernard, “Moğollar ve Osmanlılar”, Pakistan Postası 10 Yıldan Seçmeler
(1953-1963), Pakistan Büyük Elçiliği Basın Ataşeliği yay., Eylül 1963
NAHVİ, Seyid A., “Pakistan 5000
Yıllık Uygarlık”, Pakistan
Postası, Ağustos 1977
ÖNDER, Mehmet,
“Pakistan’ın Kuruluşunda Muhammed Ali Cinnah’ın Rolü”, Türk Kültürü, S.289, Mayıs 1987
SAĞLAMER, Kayhan, “Pakistan: Bir Bölünmenin Anatomisi”, Belgelerle Türk Tarihi Dergisi Dün/ Bugün/Yarın,
S.42, İstanbul, Mart 1971
TOĞAN, Alp, “Türk-Pakistan İlişkileri”, Belgelerle Türk Tarihi Dergisi Dün/ Bugün/Yarın, S.33, İstanbul,
Hziran 1970
WHELLEER, Mortimer, “4000 Sene
Evvelki Pakistan”, Pakistan
Postası, S.4, 15 Mayıs 1953
WHELLEER, Mortimer, “Toprak
Altındaki Kültürlerin Birleştiği Yegâne Ülke Pakistan” Pakistan Postası, C.19,
S.7, Ekim 1966
VI. Elektronik
Kaynaklar
http://www.tbmm.gov.tr/ul_kom/turk_pakistan/ulke_bilgileri.htm,
18.08.2008
VII. Medya
Samanyolu Televizyonu, 05 Şubat 2012 tarihli, Pakistan
Büyükelçisi Muhammed Harun Şukat’ın konuk olarak katıldığı, Haber Programı.
*Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi, Atatürk İlkeleri ve
İnkılap Tarihi Enstitüsü, (iakbas39@hotmail.com).
[1] Neşet
Çağatay, “Türk-Pakistan İlişkileri Tarihine Kısa Bir Bakış”, Güncel Konular Üzerine Makaleler, Türk
Tarih Kurumu Yay. ,1993, s.351; Bugünkü
Pakistan ve Türkiye-Pakistan Kültür
İlişkileri, Türkiye-Pakistan Kültür Derneği Yayını, Ankara, 1988, s.10
[2] Bernard
Lewis, “Moğollar ve Osmanlılar”, Pakistan
Postası 10 Yıldan Seçmeler (1953-1963), Pakistan Büyük Elçiliği Basın
Ataşeliği yay., Eylül 1963, s.s.50-57
[3] Alp
Toğan, “Türk-Pakistan İlişkileri”, Belgelerle
Türk Tarihi Dergisi Dün/ Bugün/Yarın, S.33, İstanbul, Hziran 1970, s.39;
Sercan Doğan, “Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Ziyareti Işığında Türkiye-Pakistan
İlişkileri”, OrtadoğuAnaliz, C.2,
S.16, Nisan 2010, s.93
[4] Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi; Fon Kodu: 030.01.02,
Yer Nu: 121.90.7
[5] Ali
Cahit Özgül, Pakistan’ın Doğuşu ve
Bugünki Pakistan, Doğuş Matbaası yay., 1951, s.76; Oya Akgönenç, a.g.m., s.25
[6] Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi; Fon Kodu: 030.01.02,
Yer Nu:126.55.6
[7] Pakistan Postası, C.12, S.10, Ocak 1965, s.26
[8] Ten Years Of Pakistan 1947 - 1957, Pakistan
Publications, Karaçi, Ağustos 1957,s.30; Reşat Yazıcı, Türkiye,
İslam Ülkeleri Anlaşmalar ve Mevzuat, C.2, Gelişim Matbaası yay., Ankara,
Eylül 1982, s.300
[9]
Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi; Fon Kodu: 030.18.01, Yer Nu: 132.50.11
[10] Oya Akgönenç, “Türkiye-Pakistan
İlişkilerinin Tarihi Temelleri Ve Geleceği”,
Askeri Tarih Bülteni, S.34,
Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yay., Şubat 1993, s.25;
Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi; Fon Kodu: 030.01.02, Yer Nu: 132.50.11
[11] Prof. Dr. Celal Soydan, 23
Kasım 2011 tarihinde yapılan röportaj
[12] Dr. Furkan Hamid, 02 Şubat
2012 tarihinde yapılan röportaj
[13] Samanyolu Televizyonu 05 Şubat 2012 tarihli Haber Programı.
[14] Pakistan Postası, S.16, 15 Kasım 1953,
s.5,6; Pakistan Postası, S.154, 16
Ağustos 1959, s.6,7
[15] Pakistan Postası, C.21, S.11, Kasım
1973, s.4; Pakistan Postası, S.198, 1
Temmuz 1961, s.1; Pakistan Postası 10
Yıldan Seçmeler (1953-1963), Pakistan Büyük Elçiliği Basın Ataşeliği yay.,
Eylül 1963, s.45,84
[16] Pakistan Postası, C.16, S.1, Ocak
1968, s.4
[17] Pakistan Postası 10 Yıldan Seçmeler
(1953-1963), Pakistan Büyük Elçiliği Basın Ataşeliği yay., Eylül 1963, s.5
[18] Pakistan Postası, Ağustos1988, s.1
[19] Pakistan Postası, S.1, 1
Nisan 1953, s.1-6
[20] Pakistan Postası, S.2, 15
Nisan 1953, s.1-4
[21] Pakistan Postası, S.25, 1 Nisan 1954; Pakistan Postası, S.162, 16 Aralık 1959
[22] Pakistan Postası, S.27, 1 Mayıs 1954; Pakistan Postası, S.31, 1 Temmuz 1954
[23] Stephen
Philip Cohen, a.g.e., s.45; Mehmet
Önder, “Pakistan’ın Kuruluşunda Muhammed Ali Cinnah’ın Rolü”, Türk Kültürü, S.289, Mayıs 1987, s.314
[25] Mortimer Whelleer, “4000 Sene
Evvelki Pakistan”, Pakistan
Postası, S.4, 15 Mayıs 1953, s.s.3,4; Mortimer Whelleer, “Toprak Altındaki Kültürlerin Birleştiği Yegâne Ülke
Pakistan” Pakistan Postası,
Ekim 1966, s.s.7-9; Seyid A. Nahvi,
“Pakistan 5000 Yıllık Uygarlık”, Pakistan
Postası, Ağustos 1977, s.s.3-6
[26] Pakistan Postası 10 Yıldan Seçmeler
(1953-1963), Pakistan Büyük Elçiliği Basın Ataşeliği yay., Eylül 1963
[27] Ayın Tarihi, S.165, 1–31 Ağustos 1947, s.224; Cumhuriyet, 27 Kasım 1981, s.9
[28] Pakistan Panorama, Pakistan Publications
yay., Rawalpindi, Pakistan, 1977, s.34
[29] Pakistan Postası, C.14. S.5, Ağustos
1966, s.s.11-14
[30] Pakistan Postası, C.14. S.5, Ağustos
1966, s.21,22
[31]
Ahmet Asrar, “Hint-Pakistan
Uyuşmazlığının Menşei ve Bangladeş’in Doğuşunun Tarihçesi”, Pakistan Postası, Aralık 1972’den Nisan-Mayıs 1973’e kadar 5
sayı
[32] Pakistan Postası, Mayıs-Haziran 1988,
s.1
[33] Pakistan Postası, Temmuz 1988, s.1
[34] Pakistan Postası, Ağustos 1988, s.1
[35] Dr. Furkan Hamid, 02 Şubat
2012 tarihinde yapılan röportaj; Abdül
Akbar, 07 Şubat 2012 tarihinde yapılan röportaj.
[36] Pakistan Postası, C.35, S.1,
Mayıs-Haziran 2010, s.1
[37] John
Briscoe, “İndus’ta savaş mı barış mı?”, Pakistan
Postası, C.35, S.1, Mayıs-Haziran 2010, s.4,5
[38] Pakistan Postası, C.35, S.3, Eylül-Ekim
2010, s.8; Pakistan Postası, C.35,
S.5, Ocak-Mart 2011, s.10,11
[39] Pakistan Postası, C.35, S.3, Eylül-Ekim
2010, s.10
[40] Pakistan Postası, C.35, S.8, Ekim-Aralık
2011, s.12
[41]
Buryani, Chaat, Dahi Barhe, Gol, Gappas gibi Pakistan yemekleri tanıtılmıştır.
[42]
Kamyonların ve otobüslerin renkli ve karışık desenlerle süslendiği geleneksel
sanattır. Bu şekilde süslü kamyonlara, Afganistan ve Bangladeş’in de dahil
olduğu o bölgede “Cıngıl Trak” denilmektedir.
No comments:
Post a Comment