Yorumlar [Yorum Muhammad Haroon Shaukat] Pakistan Bağımsızlık Gününü kutlarken ZAMAN

Bugün Pakistan, kuruluşunun 65'inci yıldönümünü kutluyor. Bu tarih Hint alt kıtasındaki Müslümanların ayrı bir devlet kurma mücadelesini ve büyük liderimiz Muhammed Ali Cinnah önderliğinde 14 Ağustos 1947'de ulaştığı hedefini temsil ediyor. Cinnah, Pakistan'ı demokrasi, anayasa ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin hüküm süreceği huzurlu bir ülke olarak tasarlamıştı.

Sayısız zorluklarla karşılaşmamıza rağmen, halkımızın direnci ve güçlü iradesi sayesinde bunları başımız dik ve umutlarımız canlı olarak aştık. Pakistan'ın kademeli bir şekilde güçlenen kurumlarıyla yükselen bir ekonomiye dönüşmesi, insanoğlunun verdiği mücadele ve fedakârlıklar açısından fevkalade önemli bir hikâyedir. Bugün güçlü demokratik kurumları, bağımsız yargısı, aktif sivil toplumu, özgür basını ve yükselen orta sınıfı, Pakistan'ı canlı tutan ve içine işlemiş unsurlardır.
Pakistan, zengin insani ve geniş doğal kaynaklarla donatılmıştır. Pamuk, pirinç, buğday, şeker kamışı ve süt üretiminde dünya lideridir. Tekstil, otomotiv, çimento ve gıda sanayiine ilişkin güçlü üretim tesisleri mevcuttur. Türk şirketlerini/işadamlarını Pakistan'daki enerji, telekomünikasyon, altyapı ve konut sektörlerindeki birçok çekici yatırım fırsatlarından faydalanmaları için davet ediyorum.
Kadınlarımızın siyaset başta olmak üzere ulusal yaşamımızın birçok dalında görev alması ve katılımı olumlu bir gelişmedir. Pakistan, kadın bir başbakana sahip olan ilk Müslüman ülke olma özelliğini taşımaktadır; merhume şehit mohtarma Benazir Bhutto. Demokratik, gelişen ve modern bir Pakistan için coşkuyla çalışmış ve bu uğurda hayatını kaybetmiştir.
Pakistan ve Türkiye iki güçlü ve kardeş ülke olarak, gelecek nesillerinin kaderlerini şekillendirmek için birlikte çalışmaktadır. Coğrafi olarak uzaklığımız olabilir ancak kalplerimiz birlikte atıyor. Pakistanlılar, Türkiye'nin elde ettiği başarıları kendi başarılarıymış gibi kutlamaktadırlar. İki ülke mevcut dostane ve kardeşçe ilişkilerini pekiştirmek, aynı zamanda ekonomik ve ticari alanlardaki ortaklıklarını kuvvetlendirmek için güçlü bir istek ve iradeye sahiptir.
Pakistan, Türkiye'nin bölgede oynadığı rolü takdirle karşılamaktadır. Gerek Türkiye gerekse Pakistan stratejik konumları ve güçlü demokratik kurumları vesilesiyle, yapıcı bir rol oynama ve istikrarın temel direkleri olma potansiyeline sahiptirler.
Kardeşçe yürüttüğümüz siyasi ilişkilerimizi sağlam ekonomik ortaklığa dönüştürmek için büyük fırsatlar mevcuttur. İki ülkenin de özel sektörleri büyük gelişim göstermektedir. Ekonomik ilişkilerimizi geliştirmek için iyi bir altyapıya ve iletişime ihtiyacımız var. Cumhurbaşkanı Zerdari ve Cumhurbaşkanı Gül'ün de önceki toplantılarında belirttiği gibi İran üzerinden İslamabad ve İstanbul'u birbirine bağlayacak olan bir hızlı yük treni hattı, mevcut olan on altı günlük ulaşım süresini yedi güne indirecektir. Bu sadece Pakistan ve Türkiye arasındaki ticaret hareketliliğini artırmakla kalmayacak, bölge ülkelerinin de faydalanacağı ve Avrupa pazarlarına erişimlerini sağlayacak bir imkân oluşturacaktır.
Bu kutlu günde, zaman içinde kendini kanıtlamış olan dostluğumuzun pekiştirilmesi, her alanda dayanışmanın artırılması ve geniş bölgede iki sağlam istikrar sütunu olma isteğimizi yinelemek isterim.
Yaşasın Pakistan-Türkiye dostluğu!

No comments:

Post a Comment