Bayanlar ve Baylar,
ESAM’a Keşmir Kara Günü’nde bu olayı düzenlediği için ve diğer saygıdeğer konuşmacılarla birlikte beni de davet ettiği için derinden teşekkür etmek isterim.
Bugün, Keşmir halkı ve dünyanın her tarafındaki Pakistanlılar Yasa dışı Hint İşgalindeki Cammu ve Keşmir’in (IIOJK) halkıyla dayanışma göstermek için 27 Ekim Keşmir Kara Günü’nü kutluyor.
74 yıl önce bugün, Hint güçleri uluslararası kanunları alçakça çiğneyerek Yasadışı Hint İşgalindeki Cammu ve Keşmir’I işgal etmek ve masum halkını ezmek için Srinagar’a indiler.
Bugün Keşmirliler için Hint işgali altındaki uzun bir gecenin ve günümüze kadar süren korkunç bir insanlık trajedisinin başlangıcı oldu.
Hindistan’ın iddiasının tümü, milyonlarca kişinin adına tek bir adam tarafından kötü niyetle imzalandığı söylenen şüpheli “Katılım” belgesine dayanmaktadır, bu belgenin kendisinin geçerliliği bir gerçeklik ve yasal duruş noktasından bakıldığında bir hayli şüphelidir.
O zamandan beri, IIOJK dünyanın en militarize olmuş bölgelerinden birisi haline geldi, Hindistan’ın getirdiği 900,000’den fazla güvenlik gücü vazgeçilmez kendi kaderlerini belirleme hakları için haklı bir mücadele veren Keşmirlileri bastırmak istemektedir.
Bu askeri kuvvetler hem Güvenlik Konseyi Kararlarını hem de ikili anlaşmaları çiğnemektedir. İşgal altındaki Cammu ve Keşmir’de bulunan Hint kuvvetlerinin orantısız boyutu ve ezici eylemleri neredeyse bir yabancı veya sömürgeleştirme işgal hareketi boyutundadır.
Hindistan’ın işgal güçleri toplu bir biçimde insan hakları ihlalleri işledi, bunların hepsi uluslararası topluluk tarafından bilinmektedir. Bu ihlaller uluslararası medya tarafından ve aynı zamanda BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin 2018 ve 2019’da yayınladığı iki raporla belgelenmiştir.
Pakistan ayrıca bu yıl 12 Eylül’de Yasadışı Hint İşgalindeki Caummu ve Keşmir’de (IIOJK) Hintlilerin işlediği insane hakları ihlalleri üzerine kapsamlı bir dosyayı derlemiş ve yayınlamıştır. (Bu dosyanın birkaç kopyasını bu toplantı salonunda da edinebilirsiniz)
Geçtiğimiz birkaç yıl boyunca, Hindistan’daki BJP rejimi altında IIOJK’deki insan hakları ihlalleri olağanüstü bir raddeye erişmiştir, bunların hepsinden bu dosyada bahsedilmektedir. Bunlara 3,432 savaş suçu dahildir, bu suçları işleyen Hint İşgal Güçleri birimlerinin ve personellerinin adı belirtilmektedir. Bu belgelenmiş suçlara gözaltında işkence, toplu cezalandırmalar, kadınlara ve çocuklara karşı şiddet, zorla gözden kaybetmeler ve öldürmeler, misket silahlarının kullanımı ve saçmalı patlayıcılar vs. dahildir. Bu suçları azmettirenler devlet korumasının keyfini çıkarmaktadır ve sahte bir adalet sisteminin kalkanları arkasındadırlar. Pakistan Hükümeti aynı zamanda sesli ve video kanıtları da sunmuştur (bunları Pakistan dışişleri Bakanlığının web sitesinde bulabilirsiniz).
Bayanlar ve Baylar,
Geçen ay, Cammu ve Keşmir halkı ve Pakistan halkı Keşmir direnişinin simgeleşmiş lideri Syed Ali Shah Geelani’nin IIOJK’deki uzun süreli ev hapsi sırasındaki vefatının yasını tuttular.
Onun üzerinde hiçbir suçlama olmaksızın son nefesine kadar ev hapsinde tutulmuş olması lanetlenmesi gereken teş şey değildir. Ölümünden sonra, işgal güçlerinden bir ağır müfreze gücü Srinagar’daki evini basmış, aile üyelerini taciz etmiş ve kendisinin naaşına zarar vermiştir.
Hint hükümeti Geelani Sahip’ten ömrü boyunca korkmuştur. Hatta ölümünden sonra bile, arkasında durduğu değerlerden daha fazla korkmuşlardır – o kadar dehşete kapılmışlardır ki, öldükten sonra bu insanlık dışı hareketi yapmışlardır ve bu açıkça Geleneksel Uluslararası İnsani Kanunlara ve Cenevre konvansiyonuna aykırıdır.
Bu kesinlikle bir fark yaratmamıştır – çünkü Geelani Sahip Cammu ve Keşmir halkının kalplerinde ve zihinlerinde yaşamaya devam etmiştir.
Bayanlar ve Baylar,
Sadece birkaç gün önce, Kriket Dünya kupasında Pakistan’ın Hindistan’a karşı zafer kazanmasından sonra Srinagar sokaklarında nasıl kendiliğinden kutlamaların olduğunu gördük.
Hindistan Keşmirlilere BMGK Kararlarında söz verilmiş olan plebisit yapma haklarını vermeyi reddetmeye devam edebilir ama her bir Keşmirlinin kalbinde yanan ateşi söndüremez.
Hindistan’ın şunu anlaması lazımdır ki, hiçbir derecede zalimlik Keşmirlilerin sesini susturamaz ve vazgeçilmez kendi kaderlerini belirleme hakları için giriştikleri haklı mücadelelerini bastıramaz. Ya da Hindistan’ın yasadışı eylemleri, 5 Ağustos 2019’daki de dahil olmak üzere dünyayı Hindistan’ın Keşmirlilerin aleyhine yürüttüğü sahte söylemi kabul etmesi için zorlayamaz.
Cammu ve Keşmir anlaşmazlığı Hindistan alt kıtasının bölünmesinden sonra bitmemiş bir gündemdir, bu sorun Güney Asya’da kalıcı bir barış ve güvenlik sağlanması için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına göre çözümlenmelidir.
Konuşmamı bitirirken, her zaman Cammu ve Keşmirli kardeşleriyle yan yana durdukları için Türk hükümetine, farklı Türk siyasi partilerine, buna Saadet Partisi de dahildir, ESAM gibi Türkiye’nin düşünce kuruluşlarına ve Türk halkına sağlam bir şekilde teşekkür etmek isterim. Sizden gelen bu güçlü ve prensipli destek en karanlık zamanlarında Cammu ve Keşmir halkı için bir güç kaynağı olmaktadır.
Bu destek aynı zamanda uluslararası topluluğun da bir eşik noktası olarak vermesi gereken bir destektir. Uluslararası topluluk Keşmirlilere BMGK kararlarına göre vazgeçilmez kendi kaderlerini belirleme haklarını gerçekleştirmek için bir şans vererek ahlaki ve yasal yükümlülüklerini yerine getirmelidir.
Bir kez daha bu toplantıyı düzenledikleri ve beni de davet ettikleri için ev sahiplerine teşekkür etmek isterim.
Teþekkürler.