Pakistan’la iş başka kardeşlik başka değil!
23 Eylül 2013 / ESİN KAYA
Pakistan, Türkiye için tarihî ve kültürel bağlar hasebiyle ‘kardeş’ statüsünde sayılan ülkelerin başında geliyor. Bu yakınlığa rağmen ekonomik ilişkilerimiz istenen düzeyde seyretmiyor. Ekonomi Bakanlığı ve TUSKON’un attığı adımlar bu gidişatı tersine çevirmeyi hedefliyor.
Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ülke yaklaşık 13 milyar dolarla Almanya. Sıralama Irak, İngiltere, Rusya, İtalya diye devam ediyor. Listede Pakistan’ı görebilmek için aşağılara inmek gerekiyor. Aramızdaki ticaret hacmi 2012 yılında sadece 875 milyon dolardı. Geçen hafta bu rakamı yukarıya taşımak, ikili ilişkileri geliştirmek için Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) liderliğinde Türkiye-Pakistan Ticaret ve Yatırım Forumu gerçekleştirildi. Pakistan Başbakanı Navaz Şerif’in organizasyonu açması kardeş ülkenin yeni ekonomik iş birliklerine ne kadar hevesli olduğunun kanıtıydı. Forumda iki ülke arasında 300 milyon dolarlık iş anlaşması imzalandı.
Pakistan, 170 milyonluk nüfusuyla dünyanın 27. büyük ekonomisi. Güvenlik problemleri sebebiyle yabancı yatırımları ülkeye çekmekte zorlanıyorlar. Enerji darboğazı ülke ekonomisinin en büyük kayıplarından. Enflasyon ve yoksulluk oranları yüksek. Temmuz ayındaki seçimlerde Pakistan Müslüman Birliği’nin lideri Navaz Şerif, reform söylemleriyle ülkenin başına geçti. Askerî vesayet, IMF, ekonomik çöküntü, terör, halkın refah seviyesinin yükseltilmesi, yolsuzlukların önlenmesi, hukuksal düzenin sağlanması yeni hükümetin ajandasındaki baş konular. Son dönemde Pakistan ekonomisini sarsan olayların başında Temmuz 2010’da ülke tarihinin en büyük sel felâketi geliyor. Afette Pakistan topraklarının yüzde 20’si sular altında kalmıştı. 24 milyon kişiyi etkileyen ve yaklaşık 10 milyar dolar hasar meydana getiren felaket sonucu, tarım üretimi ciddi darbe almış, ulaşım ve iletişim altyapısı zarar görmüştü. Tüm bunlara rağmen Türkiye’nin yaptığı yaklaşık 270 milyon dolarlık ihracata karşı, Pakistan’ın ülkemize ihracatı bunun iki katı. Kumaş, giysi, plastik, kimya ürünleri ülkemize ihraç ettiği başlıca kalemler. Pakistan’ın yatırıma aç sahalarının başında enerji geliyor. Kömür, güneş ve rüzgâr gibi geniş fırsat alanları var, inşaat ise gelişen bir sektör. Pakistan’da 500 bin ev yapılması planlanıyor. Navaz Şerif, TOKİ modeli bir sistemin temel ihtiyaçlarından biri olduğunu söylüyor. Önümüzdeki dönemde inşasına başlanacak otoyollar, karayolları ve havalimanları için Türk iş insanları Pakistan’a davet edildi. Kardeş ülke, Türk yatırımcılar için bakir bir saha. Ekonomik ilişkiler her ne kadar istenilen düzeyde olmasa da, iki ülke bunun için çabalıyor. Pakistan-Türkiye arasındaki ticaret hacmi on yıl önce 175 milyon dolarken bu rakam geçen yıl 1 milyar dolara yaklaştı. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, tercihli ticaret anlaşmasının yürürlüğe girmesi hâlinde aramızdaki alışverişin ikiye katlanacağını söylüyor. TUSKON Genel Başkanı Rızanur Meral, Türk iş dünyasının altyapı, enerji, inşaat, eğitim alanlarında sahip olduğu tecrübeyi Pakistan’la paylaşması gerektiğine inanıyor.
Başbakan Navaz Şerif, Türkiye-Pakistan Ticaret Forumu’na yalnız gelmemişti. Ülkenin iş dünyasından önemli isimler de oradaydı. Önemli yatırımların ilk adımı olarak Türk girişimcilerle buluştular. Onlardan biri Engro Group Başkanı Ali Ansari’ydi. Gıda ürünleri, gübre ve kimya sektöründe çalışan holding, Afganistan, İngiltere ve Ortadoğu ülkelerine süt, süt ürünleri ve pirinç ihracatı yapıyor. Çoğunlukla iç piyasaya üretiyorlar. Ansari, Türkiye’yi büyüyen bir pazar olarak görüyor ve iş birliği yapmak için sabırsızlandığını ifade ediyor. Ona göre, Pakistan geçirdiği siyasi ve ekonomik süreçlerle eski Türkiye’ye benziyor. Görüşmeye gelen Türk şirketlerinin kimi büyük kimi KOBİ ölçeğinde firmalar. Onlardan biri Seba Kimya. Tuzla’da temizlik malzemeleri üretiyor. 180 milyonluk Pakistan pazarına girip distribütörlük vermek istiyorlar. İhracat Müdürü Ufuk Çakır, Türk mallarının orada itibar görmesinin kendilerini umutlandırdığını ifade ediyor. Yüzde 20 ihracat rakamlarına sahip Seba Kimya, 32 ülkeyle ticaret yapıyor. Görüşmelerde yalnızca Türk şirketleri yoktu. Irak menşeli yatırım firması Baraka Business’in müdürü Rasheed Hasan, farklı iş sahalarında irtibatlar sağlamak için gelmişti. Türk yatırımcıları yurtdışına çekiyor, yabancıları ise Türkiye’ye getiriyorlar. Ağırlıklı inşaat, enerji ve gıda sektörlerinde top koşturan şirketlerle çalışıyorlar. Pakistan’ın iş dünyasına vâkıf olmak için görüşmelerde bulundular.
Pakistan, Türkleri çağırıyor
Pakistan’dan gelen isimler arasında en fazla rağbet gören SKB Mühendislik ve Yapı Firmasının Ceo’su Kamal Nasır Khan’dı. 50 yılı aşan tecrübesiyle ülkenin en büyük inşaat şirketlerinden biri. İç piyasa dışında, Suudi Arabistan, Umman, Abu Dabi ve neredeyse Afrika’nın her bölgesinde iş yapıyorlar. Çoğunlukla kamu ihaleleriyle ilgileniyorlar ama memleketlerinde konut da yapıyorlar. Daha önce Türkiye’den STFA İnşaat Grubu’yla iş birliği yapmışlar. Başka bir Türk firmasıyla Lahor’da metrobüs projesi yürütüyorlar. Ülkemizde, Orta Asya ve Doğu işlerinin yürüyeceği bir ofis açmayı planlıyorlar. Yatırımlarının yüzde 10’u yurtdışı odaklı. Khan, Pakistan’ın dünyada üç dostu olduğunu düşünüyor. Çin, Suudi Arabistan ve Türkiye. Navaz Şerif’n Başbakan Tayyip Erdoğan ile kişisel yakınlığı sebebiyle ülkesindeki iş çevrelerinde Türkiye’nin daha çok ön plana çıkacağını söylüyor. Devletin desteğini eksik etmediği kurumsal ve tecrübeli Türk inşaatçıların Pakistan’ı keşfetmesinin tam zamanı olduğuna inanıyor.
Foruma sadece Khan’la tanışmak için gelen Anadolu Kartonpiyer Madencilik Satış Pazarlama Müdürü Osman Sarıdiken, bu tür iş buluşmalarının yalnızca intiba bırakmak amaçlı olduğunu kaydediyor. Şirketiyle ilgili kısa bir açıklamadan sonra iş konuşmuyor, karşısındakinin aklında kalacak güzel bir sohbet geçirmeyi tercih ediyor. Bu, forumlarda iş geliştirme sürecinin nasıl işlediği konusunda da fikir veriyor aslında. Kartvizitler verilip masadan kalkınca ikinci aşamaya geçiliyor ve iş birliği düşünülen şirkete mail atılıyor. Sarıdiken, cevap verenlere hemen telefon açıyor ve onları Türkiye’ye davet ediyor. Muhatabı geldiğinde havalimanından bizzat kendisi alıyor, onu gezdiriyor, yediriyor. İş görüşmesini ise en sona bırakıyor. Bu yöntemi izleyerek çoğu kez şirketi adına istediğini elde ettiğini dile getiriyor Sarıdiken. Dış cephe, yalıtım, iç dekorasyon yapan, An-Deva Holding bünyesindeki Anadolu Kartonpiyer ve Madencilik, yüzde 30 dış piyasayla çalışıyor.
Pakistanlı firmalar arasında biri, iş sahası itibariyle ilgi çekiciydi. Infotech adına Ceo Naseer A. Akhtar, bilgi teknolojileri ve yazılım satmak için buradaydı. Pakistan’ın yurtdışında eğitim gören, teknoloji ve bilimsel alanda çalışmalar yapan bir nüfusunun olduğu aşikâr. Akhtar, bünyesinde çalışan uzmanlarının dünyanın iyi üniversitelerinde okuduğunu anlatıyor. Kendisi Lahor’da matematik ve fizik lisansı bitirmiş. Infotech’i kurduğu 1995 yılına kadar dünyanın farklı yerlerinde uluslararası şirketlerde yöneticilik yapmış. Türkleri ülkesine çekmek için tezi ise kuvvetli; bilişim teknolojilerini Batı ülkelerinden yüksek fiyatlara getireceğinize, gelin bizden daha ucuza alın diyor.
Pakistan, 170 milyonluk nüfusuyla dünyanın 27. büyük ekonomisi. Güvenlik problemleri sebebiyle yabancı yatırımları ülkeye çekmekte zorlanıyorlar. Enerji darboğazı ülke ekonomisinin en büyük kayıplarından. Enflasyon ve yoksulluk oranları yüksek. Temmuz ayındaki seçimlerde Pakistan Müslüman Birliği’nin lideri Navaz Şerif, reform söylemleriyle ülkenin başına geçti. Askerî vesayet, IMF, ekonomik çöküntü, terör, halkın refah seviyesinin yükseltilmesi, yolsuzlukların önlenmesi, hukuksal düzenin sağlanması yeni hükümetin ajandasındaki baş konular. Son dönemde Pakistan ekonomisini sarsan olayların başında Temmuz 2010’da ülke tarihinin en büyük sel felâketi geliyor. Afette Pakistan topraklarının yüzde 20’si sular altında kalmıştı. 24 milyon kişiyi etkileyen ve yaklaşık 10 milyar dolar hasar meydana getiren felaket sonucu, tarım üretimi ciddi darbe almış, ulaşım ve iletişim altyapısı zarar görmüştü. Tüm bunlara rağmen Türkiye’nin yaptığı yaklaşık 270 milyon dolarlık ihracata karşı, Pakistan’ın ülkemize ihracatı bunun iki katı. Kumaş, giysi, plastik, kimya ürünleri ülkemize ihraç ettiği başlıca kalemler. Pakistan’ın yatırıma aç sahalarının başında enerji geliyor. Kömür, güneş ve rüzgâr gibi geniş fırsat alanları var, inşaat ise gelişen bir sektör. Pakistan’da 500 bin ev yapılması planlanıyor. Navaz Şerif, TOKİ modeli bir sistemin temel ihtiyaçlarından biri olduğunu söylüyor. Önümüzdeki dönemde inşasına başlanacak otoyollar, karayolları ve havalimanları için Türk iş insanları Pakistan’a davet edildi. Kardeş ülke, Türk yatırımcılar için bakir bir saha. Ekonomik ilişkiler her ne kadar istenilen düzeyde olmasa da, iki ülke bunun için çabalıyor. Pakistan-Türkiye arasındaki ticaret hacmi on yıl önce 175 milyon dolarken bu rakam geçen yıl 1 milyar dolara yaklaştı. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, tercihli ticaret anlaşmasının yürürlüğe girmesi hâlinde aramızdaki alışverişin ikiye katlanacağını söylüyor. TUSKON Genel Başkanı Rızanur Meral, Türk iş dünyasının altyapı, enerji, inşaat, eğitim alanlarında sahip olduğu tecrübeyi Pakistan’la paylaşması gerektiğine inanıyor.
Başbakan Navaz Şerif, Türkiye-Pakistan Ticaret Forumu’na yalnız gelmemişti. Ülkenin iş dünyasından önemli isimler de oradaydı. Önemli yatırımların ilk adımı olarak Türk girişimcilerle buluştular. Onlardan biri Engro Group Başkanı Ali Ansari’ydi. Gıda ürünleri, gübre ve kimya sektöründe çalışan holding, Afganistan, İngiltere ve Ortadoğu ülkelerine süt, süt ürünleri ve pirinç ihracatı yapıyor. Çoğunlukla iç piyasaya üretiyorlar. Ansari, Türkiye’yi büyüyen bir pazar olarak görüyor ve iş birliği yapmak için sabırsızlandığını ifade ediyor. Ona göre, Pakistan geçirdiği siyasi ve ekonomik süreçlerle eski Türkiye’ye benziyor. Görüşmeye gelen Türk şirketlerinin kimi büyük kimi KOBİ ölçeğinde firmalar. Onlardan biri Seba Kimya. Tuzla’da temizlik malzemeleri üretiyor. 180 milyonluk Pakistan pazarına girip distribütörlük vermek istiyorlar. İhracat Müdürü Ufuk Çakır, Türk mallarının orada itibar görmesinin kendilerini umutlandırdığını ifade ediyor. Yüzde 20 ihracat rakamlarına sahip Seba Kimya, 32 ülkeyle ticaret yapıyor. Görüşmelerde yalnızca Türk şirketleri yoktu. Irak menşeli yatırım firması Baraka Business’in müdürü Rasheed Hasan, farklı iş sahalarında irtibatlar sağlamak için gelmişti. Türk yatırımcıları yurtdışına çekiyor, yabancıları ise Türkiye’ye getiriyorlar. Ağırlıklı inşaat, enerji ve gıda sektörlerinde top koşturan şirketlerle çalışıyorlar. Pakistan’ın iş dünyasına vâkıf olmak için görüşmelerde bulundular.
Pakistan, Türkleri çağırıyor
Pakistan’dan gelen isimler arasında en fazla rağbet gören SKB Mühendislik ve Yapı Firmasının Ceo’su Kamal Nasır Khan’dı. 50 yılı aşan tecrübesiyle ülkenin en büyük inşaat şirketlerinden biri. İç piyasa dışında, Suudi Arabistan, Umman, Abu Dabi ve neredeyse Afrika’nın her bölgesinde iş yapıyorlar. Çoğunlukla kamu ihaleleriyle ilgileniyorlar ama memleketlerinde konut da yapıyorlar. Daha önce Türkiye’den STFA İnşaat Grubu’yla iş birliği yapmışlar. Başka bir Türk firmasıyla Lahor’da metrobüs projesi yürütüyorlar. Ülkemizde, Orta Asya ve Doğu işlerinin yürüyeceği bir ofis açmayı planlıyorlar. Yatırımlarının yüzde 10’u yurtdışı odaklı. Khan, Pakistan’ın dünyada üç dostu olduğunu düşünüyor. Çin, Suudi Arabistan ve Türkiye. Navaz Şerif’n Başbakan Tayyip Erdoğan ile kişisel yakınlığı sebebiyle ülkesindeki iş çevrelerinde Türkiye’nin daha çok ön plana çıkacağını söylüyor. Devletin desteğini eksik etmediği kurumsal ve tecrübeli Türk inşaatçıların Pakistan’ı keşfetmesinin tam zamanı olduğuna inanıyor.
Foruma sadece Khan’la tanışmak için gelen Anadolu Kartonpiyer Madencilik Satış Pazarlama Müdürü Osman Sarıdiken, bu tür iş buluşmalarının yalnızca intiba bırakmak amaçlı olduğunu kaydediyor. Şirketiyle ilgili kısa bir açıklamadan sonra iş konuşmuyor, karşısındakinin aklında kalacak güzel bir sohbet geçirmeyi tercih ediyor. Bu, forumlarda iş geliştirme sürecinin nasıl işlediği konusunda da fikir veriyor aslında. Kartvizitler verilip masadan kalkınca ikinci aşamaya geçiliyor ve iş birliği düşünülen şirkete mail atılıyor. Sarıdiken, cevap verenlere hemen telefon açıyor ve onları Türkiye’ye davet ediyor. Muhatabı geldiğinde havalimanından bizzat kendisi alıyor, onu gezdiriyor, yediriyor. İş görüşmesini ise en sona bırakıyor. Bu yöntemi izleyerek çoğu kez şirketi adına istediğini elde ettiğini dile getiriyor Sarıdiken. Dış cephe, yalıtım, iç dekorasyon yapan, An-Deva Holding bünyesindeki Anadolu Kartonpiyer ve Madencilik, yüzde 30 dış piyasayla çalışıyor.
Pakistanlı firmalar arasında biri, iş sahası itibariyle ilgi çekiciydi. Infotech adına Ceo Naseer A. Akhtar, bilgi teknolojileri ve yazılım satmak için buradaydı. Pakistan’ın yurtdışında eğitim gören, teknoloji ve bilimsel alanda çalışmalar yapan bir nüfusunun olduğu aşikâr. Akhtar, bünyesinde çalışan uzmanlarının dünyanın iyi üniversitelerinde okuduğunu anlatıyor. Kendisi Lahor’da matematik ve fizik lisansı bitirmiş. Infotech’i kurduğu 1995 yılına kadar dünyanın farklı yerlerinde uluslararası şirketlerde yöneticilik yapmış. Türkleri ülkesine çekmek için tezi ise kuvvetli; bilişim teknolojilerini Batı ülkelerinden yüksek fiyatlara getireceğinize, gelin bizden daha ucuza alın diyor.
Translation
Aksiyon – 23-29 September 2013
Business with Pakistan is one thing and brotherhood is not another thing
Report By Esin Kaya
With its population of 170 million, Pakistan is the world’s largest 27th economy. They are facing difficulties in attracting foreign investments to the country due to security problems. The energy bottleneck is the economy’s biggest loss. Inflation and poverty rates are very high. In the May elections, Nawaz Sharif, the leader of the Pakistan Muslim League came to power with an agenda of reform. Military domination, IMF, economic depression, terror, raising the welfare level of the people, prevention of corruption and securing legal order are the top issues on the new governments’ agenda. The most important issue affecting negatively the Pakistani economy was the worst flood disaster in its history that took place in July 2010. About 20% of Pakistan ’s land was submerged in this disaster. As a result of this disaster that affected 24 million people and caused damage worth 10 billion dollars, agricultural production received a serious blow. The transportation and communication infrastructure were also damaged. Despite all this, while the exports of Turkey to Pakistan are 270 million dollars, the exports of Pakistan to Turkey are twice this value. Fabric, garments, plastic and chemical products are the main items exported to Turkey . Energy is the main area waiting for huge investment in Pakistan . There are wide opportunities in coal, solar and wind energy. On the other hand, construction is still a developing sector. 500,000 houses are planned to be constructed in Pakistan . Nawaz Sharif says that a system with the TOKI model is one of the basic needs of the country. Turkish businessmen are invited for the construction of highways, motorways and airports which will start in the upcoming period. Our brother country is an untouched field for Turkish investors. Although the economic relations are not at the level desired, the two countries are endeavoring in this regard. While the trade volume between Pakistan and Turkey was 175 million dollars 10 years ago, last year this figure has approached 1 billion dollars. Zafer Caglayan, the Minister of Economy, says that when the Preferential Trade Agreement comes into effect, the trade between the two countries will become double. Rizanur Meral, the Chairman of TUSKON, believes that the Turkish business world must share its experiences in the fields of infrastructure, energy, construction and education with Pakistan .
Prime Minister Nawaz Sharif did not come alone to the Turkey-Pakistan Trade Forum. Important names from the business world were also there. They met with the Turkish entrepreneurs as the first step of important investments. One of them is Ali Ansari, the Chairman of Engro Group. The company works in the fields of food products, fertilizers and chemical products. It also export milk, milk products and rice to Afghanistan , England and the Middle East . Majority of their production is for the domestic market. Ansari said that he sees Turkey as a growing market and that he was looking forward to cooperation with Turkey . According to him, Pakistan is presently passing through a political and economic processes that resembles old Turkey . Some of the companies attending the meeting are large companies and some are small and medium sized enterprises (KOBI). One of these companies was Seba Chemicals. It produces cleaning materials in Tuzla . They want to enter the 180 million worth Pakistani market and give them distributorship. Ufuk Cakir, the Exports Manager, said that demand for Turkish products in Pakistan gives him hope. Seba Chemicals with a figure of 20% exports has trade with 32 countries. Turkish companies were not the only companies attending the meeting. Rasheed Hasan, the director of Baraka Business, an investment company originated in Iraq , had come to find contacts in different business fields. They draw Turkish investors to foreign markets and bring foreigners to Turkey . They mostly work with companies in the construction, energy and food sectors. They were present in the meetings in order to have a grasp on the Pakistani business world.
Kamal Nasir Khan, CEO of SKB Engineering and Construction Company was favourate and prominent name that had come from Pakistan . With its experience of over 50 years, the company is one of the largest construction companies in the country. Besides the domestic market, they do business with Saudi Arabia , Oman , Abu Dhabi and in almost all the regions of Africa . They are mostly interested in public tenders but they also build houses in their country. They previously cooperated with STFA Construction Group from Turkey . They are carrying out the metro bus project in Lahore with another Turkish company. They are planning opening an office in our country to coordinate their work in Central Asia and the East. They focus 10 percent of their investments overseas. Khan thinks that Pakistan has three friends in the world. China , Saudi Arabia and Turkey . He says that due to the personal closeness between Nawaz Sharif and Prime Minister Tayyip Erdogan, Turkey will come into prominence in Pakistan ’s business environment. He believes that it is high time that the experienced and institutionalized Turkish companies, that have the governments support, discover Pakistan .
Osman Saridiken, the Sales and Marketing Manager of Anadolu Kartonpiyer Madencilik, who had come to the Forum to especially meet Khan, said that the purpose of such meetings was only to make an impression. After giving a short introduction about his company, he does not talk business, but prefers to have a nice conversation that would stay in the mind of the person he is talking to. This actually gives an idea about how the business development process takes place in forums. When business cards are exchanged and the table is left, the second phase starts and an email is sent to the company with whom cooperation is desired. Saridiken immediately calls those who answer the email and invites them to Turkey . When they come he personally receives them in the airport, gives them a tour and invites them to dinner or lunch. He leaves the business meetings to the end. Saridiken says that with this method, most of the time he achieves what he desires in the name of his company. 30% of the work of Anadolu Kartonpiyer Madencilik, which is a company working on exterior insulation and internal design and is part of the An-Deva Holding, is with foreign markets.
One of the Pakistani companies was especially interesting with respect to its business area. The CEO of Infotech, Naseer A. Akhtar, was here to market information technologies and software. It is obvious that Pakistan has a population that has studied abroad and has made achievements in the fields of technology and science. Akhtar says that the experts working in his company have studied in the best universities of the world. He himself is a graduate of mathematics and physics from Lahore . He was a manager in many international companies in different countries until he established Infotech in 1995. His idea for attracting Turks to his country is very strong; he says that instead of getting information technologies from Western countries for high prices, come get them from us for much lower prices.